Ölümlülerin büyük bir bölümü doğanın kötü karakterinden şikâyet eder, zira kısa bir ömürle doğuyoruz, bize bahşedilen bu zaman aralığı öyle hızlı ve öyle çabuk tükeniyor ki, az insan hariç, herkes daha yaşama hazırlanırken yaşamdan ayrılıyor. Sanıldığı gibi, bu yaygın kötülükten sadece sıradan insanlar ve budala avam şikâyet etmez, aynı his seçkin kişilerden de böyle şikâyetler yükselmesine yol açar. Nitekim hekimlerin en büyüğünün şöyle ünlü bir sözü vardı: "Yaşam kısa, sanat uzun." Keza Aristoteles de nesnelerin doğasını incelerken, doğaya bilge birine yakışmayan şu suçlamayı yöneltir: "Doğa ömür konusunda hayvanlara öyle cömert davranmıştır ki, onlara beş ya da on ömür vermiştir, birçok büyük şeyi başarmak için doğmuş olmasına rağmen, insana çok daha kısa bir süre vermiştir." Kısıtlı bir zamanımız yok, sadece çoğunu boşa harcıyoruz. Yaşam yeterince uzun ve tamamı iyi düzenlenirse, en büyük işlerin başarılmasına fazlasıyla yetecek kadar bahşedilmiştir, buna karşılık yaşam herhangi bir iyi şeye adanmadığında, lüks ve umursamazlık yüzünden tükenir ve kaçınılmaz sonun baskısıyla, bizden uzaklaştığını anlamadığımız yaşamın çoktan geçip gittiğini kavrarız. Tam da böyledir, kısa yaşam bulmayız, onu biz kısaltırız, ondan yoksun değiliz, onu tüketiyoruz. Nasıl krallara layık büyük bir malvarlığı kötü bir sahibin eline geçince bir anda dağılır da mütevazı bir malvarlığı iyi birine emanet edilince o kişinin dikkatli idaresiyle artarsa, yaşamımız da kendini iyi düzenleyen biri için oldukça uzundur.
Sayfa 45
Doğru, güvenilir, müşvik, yardımsever fedakar, bilgili, cömert olmanın tadı... Huşu içinde secdelerin, minnet içinde iftarların, gönülden niyazların, samimi gözyaşlarının tadı... Kalpteki huzurun ve sürurun tadı.. kul olmanın insan olmanın ahseni takvim olmanın tadı.. o tadı almalı bizden insanlar çünkü o tad imanın tadı... Allah o tatla tatlanmayı nasip etsin hepimize.
Reklam
( Ağır olmamış mı Zorba bey? ) Cömert olmalı, parayı savurmalıyım; kadınlar böyle hareketler karşısında sersemler. Boktan yaratıklardır, kambur da olsan, hepsini unuturlar. Hiçbir şeye bakmaz kokmuşlar, yalnız para saçan ele bakarlar!
Ah, okumak eyleminin biricik işçisi, ah sürat, para ve ün düşkünü 21. yüzyılın en çileli ve güzel insanı olan Ey Okur! Elbette çoktan farkındasın ki, bu kendi değerinden her zaman kuşkulu ve mütevazi kulun, elinde tutmakta olduğun kitabın iyi niyetli ve comert anlatıcısıdır.
Sayfa 41
Don Eligio
Gitgide sonsuz derecede küçük varlıklar olduğumuz yolundaki yeni düşünceye alıştırdık kendimizi. Bunca güzel icadımızı ve keşiflerimizi unutarak şu evrende hiçin hiçi olduğumuza inandık. Hal böyleyken insanların uğradığı felaketlerin, büyük yıkımların ışığında bizim ferdi dertlerimiz hakkındaki bilgilerin ne önemi kalır? Bizim
İKİNCİ ÖNSÖZ (Filozofça) - Everest YayınlarıKitabı okuyacak
Şubat Defteri
I Sızlanıp durma ilk günlerinde şubatın bırakma fok kayganlığındaki uçurumlara engebesiz omuzlarını yak lâmbaları bozulursan trenlere çocuklar dama oynuyor sur taşlarında şarkılar yalnızlık ekiyor sinema kapılarına uçaklar kalkamıyor bunca hastalıktan sonra ve sen her an bir o kadar sürüngen iliklerimde yörüngesini yakmış bir kuyruklu yıldız akça
Sayfa 99 - (Sayfa: 95-99)Kitabı okudu
Reklam
114 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.