Gökhan Öz

288 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Her Bölümü Bir Film Konusu
Bu kitabı beğenen herkesin etkilendiği bir söz ,bir cümle, bir şahıs bir yer vardır elbet. Benim etkilendiğim yer ise “Waterloo’da Yazgıyı Değiştiren An” bölümündeki şu cümlesi oldu: “Her zaman komuta altında yaşayan insanlar buyruklara karşı çıkıp yazgının sesini duymayı başaramazlar.” Napolyon’un ,Blücher komutasındaki Prusya ordusu ile
İnsanlığın Yıldızının Yükseldiği Anlar
İnsanlığın Yıldızının Yükseldiği AnlarStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20195,6bin okunma
Reklam
287 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
1939 yılında savaş arefesinde yazılan bu kitapta insanların duygularına oynayan diktatörlerin“toplu histerilerinden” uzak durulması gerektiğini belirtmesi, karşıt görüşlerin değerini görmesi Avrupa Felsefesinin göz bebeği bir filozof olduğunu ortaya koyuyor. Kitabı okuduğunuzda zamanı geçmiş bir politik görüşün o anki otobiyografisini okuyor hissine kapılmıyorsunuz . Bugünden kendinize örnekler çıkarabiliyorsunuz. En hoşuma giden yeri de şurası oldu: “Zorbalık ve adaletsizlik hem bunları uygulayanlarda hem de bunların kurbanı olanlarda zorbalık ve adaletsizlik doğrurur.” Ve de bana en mantıklı gelen bir görüşü de şu oldu ki konuşma sanatı ile hakikat arasında ters orantı olduğunu söylemesidir. Despotik liderlerin kitleleri inka ettiği güzel konuşma sanatına karşı vatandaşların bu güzel konuşma sanatının etkilerine karşı bağışıklık kazanması gerektiğini ifade eder. Hatta okullarda öğretmenlerin“ Ortada hiç neden yokken güçlü bir biçimde ifade edilmiş bir söze inanmak alışkanlığıyla en esaslı kanıtlara dayanan ama güçlü ifade edilememiş bir söze inanmamak alışkanlığını ortadan kaldırmayı” hedef tutan mülahazalar yapması gerektiğini telkin eder… Yazılması gereken daha çok güzel tespitleri var iyi ki okumuşum.
İktidar
İktidarBertrand Russell · Cem Yayınevi · 2017399 okunma
464 syf.
1/10 puan verdi
·
29 günde okudu
Okumaktan Sıkıldım
Hayatım boyunca okuduğum en sıkıcı kitaplardan biriydi. Kaç Tane Arcadio isimli karakter yine kaç tane Aureliano isimli karakter geldi geçti ve bu olayı hangi Arcadio yapmıştı diye dönüp dolaşıp kitabın başında verilen soy ağacına baktım. Bir heyecan tutku sürükleyicilik şaşkınlık hiçbirşey yok. Enses ilişkiler var onları sıkıla sıkıla okuyorsunuz. Bana göre değil zorla uykum gele gele bitirdim.
Yüzyıllık Yalnızlık
Yüzyıllık YalnızlıkGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202036,6bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
331 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Bir hikaye anlatırken
Şöyle der yazar:”Bütün hikayeler evrenin yaratılış hikayesine benzer o anda orada kimse yoktur.Hiç kimse tanık olmamıştır ama olanları herkes bilir.” Gerçekten de böyle değil midir?
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022104,6bin okunma
320 syf.
7/10 puan verdi
Montaj Hattı
Kitabın kapağından çok şey bekleme yanılsamasına düşmek ile birlikte bilindik olan Auschwitz ve benzer kamplardaki kıyım merkezleri hakkındaki genel bilinenleri Nazi Partisinde çok da etkili olmayan ama resmi kayıtlarda sürekli imzası geçen Adolf Eichman’dan doğrudan da değil dolaylı olarak kitabın yazarından öğrenmek bana cazip gelmedi. Hitlerin sağ kollarının kötülük işlevlerini anlatan daha çok işlevsel kitaplar var . Ama bu kitapta sadece o isimleri duyuyorsunuz. Her ne kdar kitabın konusunu içeren bir Netflix filmi dahi çıkmış olsa bana cazi gelmedi. İlgimi çeken yerler ise “Montaj Hattı” oldu. Parası olan Yahudilerin göç işlemlerini hızlandırmak için mühürlerin kaşelerin olduğu birkaç masaya imza basan bir kişinin en son masada beş parasız kalması tüm anti demokratik yönetimlerin de konusu farklı olmakla birlikte benzer bir hatları modern dünyada her an meydana getirebileceklerini unutmamak lazım.
Kötülüğün Sıradanlığı
Kötülüğün SıradanlığıHannah Arendt · Metis Yayınları · 2022708 okunma
Reklam
336 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
175 günde okudu
Kitabı okurken google elinizin altında olmalı.
Bu kitabı okumadan önce yazarın Sapiens, ve homo deus kitaplarını okumanızı öneririm. Okuduğum kitaplar içerisinde okuması en zaman alan kitaplardan birisi oldu. Yeri geldi yazarın anlattığı bir kişi hakkında bir film izledim, bazen bir olay hakkında googleden makaleler okudum. Arap baharını başlatan Muhammed Buazizi’den ekolojik çöküşe, insan
21. Yüzyıl İçin 21 Ders
21. Yüzyıl İçin 21 DersYuval Noah Harari · Kolektif Kitap · 20187,6bin okunma
520 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
43 günde okudu
“Ölenle ölünmez.”
“Hayatımın sonuna kadar bu arabayla aynı çatı altında yaşamak isterim dedim.” bunu gülümseyerek söylemiştim ama Çetin efendi içtenliğimi anladı başkaları gibi aman Kemal bey ölenle ölünmez demedi deseydi ona masumiyet Müzesi’nin ölenle yaşamak için yapılmış bir yer olduğunu söyleyecektim.” İnanan veya inanmayan çoğu kimse üzüntü içinde bulunan ölenin yakınlarına söylemiş olduğu bir söz vardır ölenle ölünmez …Bu kitap ölenle ölmeye değer bir aşktan bahsediyor. Belki sürükleyici değil çoğu yeri sıkılarak da okudum, insanı ters düz eden hayrete düşüren bir olay örgüsü de yok hatta ilginçtir ki sonu yeşilçam filmleri gibi trafik kazasıyla da bitiyor ama sona geldiğinizde Füsun birden ölünce sıkılarak okuduğum çoğu yerin anısını arar oldum.
Masumiyet Müzesi
Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202241,8bin okunma
456 syf.
·
Puan vermedi
·
57 günde okudu
Yazarın Sapiens adlı kitabı okunduktan sonra okunması gerektiğini düşünüyorum . Eskiden gelen veba, çiçek hastalığı, İspanyol gribi bu hastalıklardan yaşamını yitiren insanlar ve en sonunda bulunan aşılar ile birlikte değerlenderdiğimizde (her ne kadar bu kitabı covid-19 öncesi yazmış olsa da) Covid-19 gibi pandemik bir vakada aşının ve bilimsel
Homo Deus: Yarının Kısa Bir Tarihi
Homo Deus: Yarının Kısa Bir TarihiYuval Noah Harari · Kolektif Kitap · 201712,2bin okunma
224 syf.
4/10 puan verdi
Sermaye olarak dünyanın en büyük devletlerinden olan Almanya’nın Doğu ve Batı Almanya olarak ayrıldıktan sonra Federal Almanya olarak birleşme sürecinde geçirmiş olduğu sancıları anlatan bana çok sıkıcı gelen bir kitap. Sıkıcı olmasının sebebi Almanca İsimler, Partilerin çok olması. Olay örgüsünün olmaması. Yazar döneminde çok önem arz eden ama okuyunca pek ilgimi çekmeyen isim ve olayların anlatımına yer vermesi. Her ne kadar sıkıcı olsa da gerek STASİ (Doğu Almanya Gizli Servisi) ile gerekse de BND (Federal Almanya Gizli Servisi) ile kendi vatandaşlarını fişlemesi dosya tutması gibi uygulamaların sosyal yaşamı kilitlediğini gösteriyor. Tüm Doğu Almanlarına birleşim sırasında Batı Almanya tarafından STASİ ile ilişkili gözüyle bakılması, emeklilik haklarının sayılmaması, kamu hizmetine kabul edilmemesi gibi insan hakları ihlalleri içeren uygulamaların olması demokrasiye sancılarla ulaşıldığının açık göstergelerinden.
Batı Diye Diye
Batı Diye DiyeDaniela Dahn · Yordam Kitap · 20075 okunma
480 syf.
·
Puan vermedi
(Spoiler içerir.).Savaş döneminde Almanya’da yaşanan kahve yokluğunu “ Aslında yaşanan bu tedarik sorunları Almanya’daki her bir ferdi mutlu etmeli zira her ne kadar bunların sonucunda zaman zaman kıtlıklar yaşansa da bu halkımızın hayatın zevklerini tadına varan kesimin giderek daha da genişlediği anlamına da geliyor aynı zamanda.” şeklinde leyhte bir durummuş gibi propaganda yapması, gençlikten “irade, sağlam karakter, itaat, disiplin” istemesi , kadınlardan sadece “Alman neslinin devamı için çocuk doğurmak ve büyütmek.” görevini beklemesi, Ruslar Berlin’e girdiğinde dahi gururundan ödün vermemesi, aleyhte konuşanlara kulak vermeyip vatan hainliği ve ölümle cezalandırmak istemesi, en son yapmış olduğu fiili intiharın kararını aslında en başında vermiş olduğunu az da olsa göstermiş. Kitabı sıkılarak okudum. Ama bir savaş sırasında ne gibi uygulamaların olacağını göstermesi açısından ve dönemin Churchill ve karşıt propaganda içeriklerini yansıtması açısından önemliydi.
Büyük Yalanlar
Büyük YalanlarJoseph Goebbels · Zeplin Kitap · 2019409 okunma
Reklam
556 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
57 günde okudu
“No siempre lo peor es cierto.” En beteri nedir bilinmez. (PedroCalderon) Bu sözü doğrulayan bir kitap. Kitabın sonuna kadar daha kötüsü ne olabilir ki diye yola çıkıyorsunuz; son paragrafta kendinize geliyorsunuz. Büyük bunalım zamanında yokluğun zirvesini tasvir etmiş yazar. Bugün belki hiç birimizin hayatı boyunca göremediği göremeyeceği mecazi anlamda olmayan ekmek kavgası ve bu kavgayı hisseden kapitalist hegemonya insanlarının korku dolu tokluk dünyası arasındaki kaderimsi yapıya tarihi bir eleştiri. Mükemmeldi benim için iyi ki okudum. Herkesin okumasını tavsiye ediyorum. En etkilendiğim yer ise şurasıydı ” Ben 25 centlik işçiyim, sen benim işimi 20 cente devralacaksın. Ben o zaman aç kalacağım, aynı işi 10 cente ben senden geri alacağım. Öyle git al bakalım...”
Gazap Üzümleri
Gazap ÜzümleriJohn Steinbeck · Sel Yayınları · 202035,7bin okunma
304 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
35 günde okudu
( Spoiler içerir. )Bilindik bir tarihi kitap değil , Emrah Sefa Gürkan Hoca her ne kadar okuyucuyu bilinmeyen kelimelerle boğmak istemedim dese de vermiş olduğu kelimeler yerinde ve öğrenilmesi zevk veren kelimeler. Bazen yazmış olduğu tarihten alıntı bir vecize veya eskiden alınmış bir sözü bile internetten araştırırken merakla araştırdım. Örneğin bkz “ Danse Maccabre”. Cervantes Don Kişot’u okumuştum ama İstanbul’a gelme hikayesini yeni öğrendim, herkesin hele ki 90 kuşağının okul koridorlarında sık sık gördüğü Osmanlı Padişahlarının temsili resimleri arasında olan Yavuz Sultan Selim’in küpeli fotoğrafının daha kuvvetli bir ihtimalle Şah İsmail’e ait olduğunu öğrenmek şaşırtıcıydı. Kitabın son bölümü zaten alanında farklı bir tarz olan kitaba iyi bir hedef çizmiş. Son sözdeki “ Tarihi genelde danışmanları dinlemeyen senaristlerin her hafta bölüm yetiştirme baskısıyla karakadıklarından mı yoksa dizi oyuncularının padişah kılığında orada burada verdiği konferanslardan mı öğrenmek istersiniz kestirmesi zor.” ifadesine sonuna kadar katılıyorum. Emeğine sağlık mükemmel bir eser olmuş.
Bunu Herkes Bilir
Bunu Herkes BilirEmrah Safa Gürkan · Kronik Kitap · 20203,669 okunma
200 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Tarih kitaplarında sürekli Osmanlı İmparatorluğu’nun hüküm sürdüğü coğrafyalar anlatılır. Ama imparatorluk sonrası bu milletlerin tarihleri ve imparatorluğa bakış açıları anlatılmaz. Yazarın evebeynlerinin memleketi olan Mısır ve Lübnan’ın ve de diğer Arap ülkelerinin meşhur altı gün savaşı sonrası halklarında meydana gelen yenilgi hissi ve bir daha İsrail’e karşı harekete geçilemeyeceğine dair oluşan çaresizlik detaylarına kadar anlatılmış. Yazara göre doğduğu Lübnan’ın geleceğine dair herşey makus talihi olarak dışarıdan bir buyrukla geldi. Eskiden Babıali’den şimdi Washington’dan , Moskova’dan... İlk kez öğrendiğim bir bilgi olarak da Mısır’ın otoriter Nasır yönetimi tarafından Suriye ile geçmişte Birleşik Arap Cumhuriyeti adı altında birleşmiş olması oldu. Dünya’da özellikle son yıllarda Abd’de meydane gelen muhafazakar devrimlerin getirdiği kimlik bunalımının insan yaşamına ve dünya barışını sekteye uğratması açıklığa kavuşturulmuş . Ayetullah Humeyni’nin İran devriminden önce Irak’ta kalması sonra Fransa’ya yerleşmesi ve de ordan İran’a gelip Şah’ı devirmesi enstantaneyi açık kılıyor. Kitabın sonlarında da hükümetlerin güvenlikçi politikalardan dolayı özel yaşantıların takip edilmesinin hatta bunların kayıtlarının tutulmasının artık normalleştiği ve bunun gelecekte ne gibi bir soruna yol açacağının bilinmediğine dair eleştirel bir yaklaşım sunuyor .İçinde bulunduğumuz komşu ülkelerdeki olayları irdelemek isteyenler için okunmaya değer sıkmayan bir kitap.
Uygarlıkların Batışı
Uygarlıkların BatışıAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20191,776 okunma
5/10 puan verdi
Kitabın yarısına geldim evet bazı noktalar can alıcı 1. sistem ve 2. sistem anlatılıyor kitabın geri kalanı lisans çalışmalarındaki psikoloji örnekleriyle doluyor artık. Kabul etmek gerekir ki bazı örnekler çok şaşırtıcı ama sonrası kitap değil de bir doktora tezi okuyor hissi uyandırdı.
Hızlı ve Yavaş Düşünme
Hızlı ve Yavaş DüşünmeDaniel Kahneman · Varlık Yayınları · 20181,201 okunma