Bahar T.

Bilmemek
Aslında kimi zaman, felaketi olduğundan daha büyük görürüz. Merdiven inerken, sözgelimi. Ayak ucumuzun iflahsız bir boşluğa denk geldiğine inanırız. Yüzümüz basamağı izleyerek. Boşluğun daha ne kadar süreceğini bilemeyiz.
Sayfa 26 - Can yayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Geçici besinleri bu, fakat içtikleri şeyin ne olduğunu anladıkları söylenemez. Sürü içgüdüsü vasat olana çok değer verir. Yere göğe koyamaz vasatı. Vasatlar çoğunluğu oluşturduğu için güçlü olduklarını zanneder. Orta tabakanın herhangi bir korkusu, ürküntüsü yoktur. Bu tabakanın mensuplan, var olduğunu sandıklan sıcaklık uğruna birbirlerine sokulurlar. Orta tabaka sizin yalnız kalmanıza izin vermez, hele kendinizle hiç. Ve bundan büyük hoşnutluk duyar!
Sayfa 56 - NotosKitabı okudu
Nasıl, dahası niçin özgürleşeceğimizi bilemiyorduk. Kendi erkeğimizin eril üstünlük taslayanlardan ya da maço olmadığına ikna ediyorduk kendimizi. Ve farklı söylemler arasında tereddüde düşüyorduk. Bir yanda kadınlarla erkekler arasında eşitliği savunan ve “babaların yasası”nı hedef alanlar; diğer yanda âdet görmekten emzirmeye ya da sebze çorbası yapmaya, kadına özgü her şeyi yüceltenler. Ne olursa olsun, ilk defa hayatlarımızı özgürlük yolunda bir yürüyüş olarak görüyorduk, bu da çok şeyi değiştiriyordu.
Sayfa 85 - Can yayınlarıKitabı okuyor

Reader Follow Recommendations

See All
Umut
"İçimde müthiş bir umut var. Bu insanlar böyle kör kalmayacaklar. Böyle aptal, böyle merhametsiz, böyle taş gibi sağır ol­mayacaklar."
Başkalarının Acısı
Bazıla­rı, başkalarının acısına uzaktan bakıp kederlenmekle iyi in­san olunabileceğini sanıyor. Hatta sadece kendi iyiliğinin al­tını çizebilmek için üzüntüsünü ele güne duyurmaya çalışı­yor. Oysa şunu iyice öğrendim ki, vicdandan en çok söz eden­ler, sadece başkalarının kurbanlarına üzülen katiller.
Sayfa 109 - Doğan KitapKitabı okudu
Reklam
Yapay zeka ve yalan
"Yalanın yasaklanmasına ne dersiniz? Eski Ahit'e göre, sanırım Özdeyişler'di, yalan Tanrı'nın gözünde iğrenç bir şeydir. Ancak toplum hayatı zararsız, hatta yararlı yalanlarla doludur. Onları nasıl ayırt edeceğiz? Bir arkadaşınızın yanaklarının kızarmasını engelleyen küçük beyaz yalanın algoritmasını kim yazacak? Başka türlü olsa serbest kalacak bir tecavüzcüyü hapse gönderecek yalanı? Makinelere yalan söylemeyi nasıl öğreteceğimizi henüz bilmiyoruz. Peki ya intikam? Size kalırsa bazen hoş görülebilir, bunu yapan kişiyi seviyorsanız. Sizin Adem'inize göreyse asla hoş görülemez."
Sayfa 251 - Yapı Kredi yayınlarıKitabı okudu
Schopenhauer'ın hür irade hakkında söylediği gibi, neyi arzularsan onu seçebilirsin, ama arzularını seçmekte özgür değilsindir.
Sayfa 104 - Yapı Kredi yayınlarıKitabı okudu
Her şey yükseliyordu - umutlar ve çaresizlikler, sefalet, can sıkıntısı ve fırsatlar. Her şey bol boldu. Bolluk zamanıydı.
Sayfa 99 - Yapı Kredi yayınlarıKitabı okudu
Teorisyenler, iyi tasarlanmış ilkelere göre hareket eden, binlerce, milyonlarca ahlaki ikilemi tarayarak öğrenecek düzeyli bir yapay zeka bekliyorlardı.Bu zekâ bize nasıl olacağımızı, nasıl iyi olacağımızı öğretebilecekti. Ínsanlar ahlak açısından kusurluydular - tutarsız, duygusal açıdan değişken, önyargılara, hatalı kavramalara yatkın, ki pek çoğunun kimseye yararı yoktu.
Sayfa 78 - Yapı Kredi yayınlarıKitabı okudu
Bilişsel gelişim kasklarına ne olmuştu, koku duyusu olan konuşan buzdolaplarına? Bilgisayar faresi altlığının, Filofax'ın*, elektrikli oyma bıçağının, fondü takımının başına gelen onların da başına gelmişti. Gelecek sürekli gelmekteydi. Parlak yeni oyuncaklarımız daha biz onları eve getirmeden paslanmaya başlıyorlardı, hayat da aşağı yukarı eskisi gibi devam ediyordu.
Sayfa 13 - Yapı Kredi yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Şeylerin bolluğu, fikirlerin kıtlığını ve inançların aşınmasını gizliyordu.
Sayfa 85 - Can yayınlarıKitabı okuyor
Herkes yaşlanırken farkına varmıyorsun yaşlandığının, yaşlandığının farkına asıl geriden daha gençler geldikçe varıyorsun.
Sayfa 22 - Iletişim yayınlarıKitabı okudu
Bazen bir tanrı gelir," dedi Selver. "Birşeyi yapmak için yeni bir yol, ya da yapılacak yeni bir şey getirir. Yeni bir şarkı söyleme biçimi veya yeni bir ölüm şekli. Bunu dünya-zaman ile düş zamanı arasındaki köprüden getirir.Bunu yaptığında, artık yapılmıştır. Dünyada var olan şeyleri, düşe geri gönderip orada duvarlar arasında tutarak, olmadığını farzedemezsin.Bu deliliktir. Var olan, vardır. Rol yapmanın yararı yok, artık öldürmeyi bilmediğimizi söyleyemeyiz."
Sayfa 134 - MetisKitabı okudu
"İnsanın uyum sağlayamadığını hissetmesi korkunç bir şey," diye devam etti Elizabeth istifini bozmadan. 11 İnsan doğası gereği ait olmak ister, biyolojimizin bir parçası bu. Fakat toplumumuz hiçbir zaman kendimizi ait olacak kadar yeterli hissedemememize sebep oluyor. Anlatabiliyor muyum, Phil? Çünkü kendimizi cinsiyet, ırk, din, siyaset, okullar gibi işe yaramaz ölçütler üzerin­ den değerlendiriyoruz. Hatta boy ve kilo bile ... "
Sayfa 295 - Altın kitaplarKitabı okudu
Küreğin ilginç bulduğum yanı," diyordu Dr. Mason, "daima geriye gidilmesi. Spor bizzat bize ilerisi için telaş etmemeyi öğretmeye çalışıyor sanki." Arabasının kapısını açtı. "Aslında düşününce kürek çekmek tıpkı çocuk büyütmek gibi. İkisi de sabır,direnç, kuvvet ve bağlılık istiyor. Ve ikisi de nereye gittiğimizi görmemize izin vermiyor, sadece nerede olduğumuzu görebiliyoruz. Ben bunu çok rahatlatıcı buluyorum. Sizce de öyle değil mi?"
Sayfa 180 - Altın kitaplarKitabı okudu
36 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.