1. IV. Amenofis olarak da bilinen Ahenaton, XVIII. Sülale’nin firavunlanndan biridir (MÖ 1337-1354?). İktidarında dinî bir ihtilalle, büyük Aton dışındaki bütün tanrılar tasfiye edilmiştir. Döneminin ikinci önemli olgusu, devletin, özellikle Filistin ve Suriye’de tehlikeli ölçüde güç kaybetmesidir.
Amonhotep (“Amon ondan memnun”) olan adını Ahenaton (“Aton’un hoşuna gidiyor”) olarak değiştirdi. Beklenmedik ve oldukça da esrarlı ölümünden sonra, rahipler yeğeni genç Tutanhamon’u tahta çıkardılar. O da esrarlı bir biçimde öldü (çok da esrarlı sayılmaz, çünkü 1997’de iskeletinin radyografik incelemesinde, enseye indirilmiş darbelerin izleri görüldü). Ahenaton’un tilmizlerinden biri, Aye, Tutanhamon’dan sonra kısa süre iktidarda kaldı, sonra XVIII. Sülale, gene esrarlı ve karanlık koşullar altında sona erdi, iktidar, sıradan bir asker olan Horemheb’i tahta çıkaran hükümet darbesiyle el değiştirdi. Ve Mısır tarihinin en güçlü iki hükümdarını, I. Seti ve II. Ramses’i yetiştirecek olan XIX. Sülale Mısır’a egemen oldu.
XVIII. Sülale’nin iktidarı kaybetmesinin ardından, ruhban sınıfı başkaldırdı. Sözde tektanncılann iktidarlarında devletten aldıkları para yardımından yoksun kalan, sadece Aton kültüne yaşama hakkı veren yasalar yüzünden açlığa mahkum olan Amon, Osiris, Ptah ve öteki tapınakların rahipleri ayaklandılar. Ve Horemheb’in desteğiyle eski tanrıları ve özellikle de gelirlerinin büyük bölümünü sağlayan Amon’u kaybettiği güce ve saygınlığa kavuşturdular. Ahenaton lanetlendi ve adı bütün anıt ve yazıtlardan
kazandı. Ahenaton’un din devrimi, XX. yüzyılda, Freud’dan Velikovskiy’e kadar pek çok düşünürü, tarihçiyi meşgul ettiği gibi, saçma ve boş tartışmalarada yol açtı. Onu, bazen, tektanrıcılığın kurucusu, bazen İbranî tektanrılı inancının tilmizi olarak gördüler. Oysa “tektanrıcılık” kavramının Ahenaton’un ilkel teolojisiyle hiçbir ortak yanı yoktur. “Aton”, Güneş-Tanrı Ra’nın simgesi olan güneş kursunu ifade eder. Bu durumda, Ahenaton’un sözde tektanrıcılığı, gerçekte, totaliter bir putperestliktir.
Bir İbranî etkisi ilk bakışta çekici görünse de, bu iddiayı çürüten önemli deliller vardır. En önemlisi şudur ki, İbranî tektanrıcılığı, Ahenaton devrinde, Musa’yla yüzyıl sonra kazanacağı bütünlük ve güçten yoksunu. IV. Amenofis’in biyografisi incelendiğinde özel hayatı garip ve oldukça karmaşık olan kralın, onu güneşe tapınmaya kadar götüren mistisizm bunalımları geçirdiği düşünülebilir.