Kitap toplam altı güzel hikâyeden oluşuyor. Erdal ÖZ'ün, çok çok beğendiğim dili sayesinde bir oturuşta bitirilebilecek bir kitap.
Erdal ÖZ, toplumcu gerçekçi bu hikâyelerinin birkaçını, 12 Mart döneminde, cezaevindeyken kaleme alıyor. O dönemde cezaevlerinde yaşanan tüm hadiseleri olanca gerçekliğiyle sunuyor okura. Kendinizi, umarsızca açılan demir kapıların çıkardığı sesin duyulduğu yan hücrede buluveriyorsunuz.
