Gönderi

184 syf.
6/10 puan verdi
·
9 günde okudu
2020 yılında bu eserin yeniden yayın sürecinde, editöryal ekipte yer alarak katkıda bulunmuştum. Osmanlı'nın son dönem entelektüellerinden Celal Nuri'nin 1913'te kaleme aldığı bu eser ilginç bir inceleme; siyer de değil biyografi de. Ama Peygamber'i beşerî özellikleriyle ve Oryantalistlerin perspektifini kullanarak/eleştirerek ele almasıyla, bunu yaparken klasik nakillere ve siyerlere fazla atıf yapmamasıyla, benzerlerinden ayrılıyor. Yazarın İslam tarih ve siyer yazımına dair metodolojik bazı eleştirilerini buraya da alayım: -Coşkulu ve heyecanlı yapıları bir yana, ilk siyer kitaplarında [İbn İshak ve İbn Hişam] asıl hakikate oldukça yaklaşılmıştır. Lakin Vâkidî, İbn Sa'd, Taberî ve sonraki siyer yazıcılarının bu ikisinden daha fazla belgeye sahip olmaları imkansızdı; onlardan nakiller yapmakla yetindiler -Buharî muazzam bir emekle hadisleri derledi (yarım milyona yakın rivayeti, 7.275'e indirdi). Ama bu sözlerin, nitelik bakımından önemine sadece göz atmış; "böyle bir söz hadis olabilir mi olamaz mı?" üzerinde fazla durmamıştır. Bu yüzden, eldeki hadislerin bir kısmı üslup/mana itibariyle sorunlar içerir -Şu 4 Batılı ilim adamı ayarında, İslamın ilk dönemini incelemiş Müslüman bilim insanı yok: William Muir (1819-1905), Gustav Weil (1808-89), Caussin de Perceval (1795-1871), Aloys Sprenger (1813-93). Ancak belgeleri titizlikle inceleyen bu kişiler, fikir/değerlendirme açısından çok vasattır -Doğu'da ilmî araştırmalar neredeyse yoktur. Her ne biliyorsak, Oryantalistlere borçluyuz. İslamî bilimler doğrudan doğruya 'nakil' temeline dayanır, akla uygunluk meselesi büyük oranda ihmal edilmiştir.
Hatemu’l-Enbiya
Hatemu’l-EnbiyaCelal Nuri İleri · Endülüs Yayınları · 07 okunma
·
51 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.