Dün başladığım Bin Parça Sen, yine dün uyumadan önce bitti. Öncelikle ilk yarısını aşırı beğenmemekle birlikte ikinci yarısını çok sevdim. Bu da ilk kitabı benim gözümde ortalama yapıyor. Karakterlerin hepsi aşırı iyi. Hele Paul, ah kalbim... Bir karakteri bu kadar az görüp bu denli sevmek kaçıncı seviye bilmiyorum. Her evrende mi sevilirsin be adam! Kitapta okuduğum bütün karakterler çok iyi. Kurgu aslında on numara beş yıldız denilen cinsten. Ama yazar nedense işin özü olan o fantastik unsurları aşırı boşlamış. O kadar detaysız ki bazı şeylerin olmasına sebep arıyorsunuz okurken. Yani boyutlar arası seyahat ediyorsun be kadın, bunun detayı sadece kıytırık bir kolye olmamalı diye düşünüyorum. Bu yüzden aşırı kopuk ilerliyorsunuz başlarda. İki saatte 100 sayfaya zor ulaşıp, geri kalanını hop diye bitirdim mesela ben. Tüm artı ve eksileriyle benim için ortala bie kitap oldu. Eğer yarıdan sonra okuduklarım başlarda da olsaydı ve beklenilen o fantastik olaylar daha anlamlı gelseydi ortaya efsanevi şeyler çıkacakmış belli ki. Ama sırf Paul için okunur. Hemde her evrendeki Paul için okunur. Okurken bir sürü alıntı ekledim bin kitapa ve tabii ki tahmin ettiğiniz gibi hepsi de Paul ile ilgili. Çok ara vermeden seriye devam edeceğim bakalım.

Bin Parça SenClaudia Gray · Pegasus Yayınları · 2017343 okunma

·

281 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Tuğba Atıcı Coşar