ARAPÇA'DA ekmeğin adı, 'nan'dır. Osmanlıca'da
"nan-ı aziz" diye geçer.
Üç beş medrese talebesi, Ramazan'da köylere teravih kıldırmaya gidiyorlarmış. Köyün birinde muhtardan nan-ı aziz istemişler.
Muhtar:
"O dediğiniz naneden bizim köyde bulunmaz" demiş .
Kamımız aç. bize nan gerek" diyen talebelere;
"Açsanız ekmek getireyim, biz öyle nan e yemeyiz"
deyince, mollalar gülüşmüşler ve nan ın anlamını açık
lamışlar .
•••
Bu deyim, hiç olmadık yerde yanlış bir söz söylemek
ya da yanlış bir iş yapmak manasında kullanılır.