“Ölmek için kötü bir zaman diye mırıldandı, Düşlerin ülkesinde öldürülmek ise ayrı bir talihsizlik” Bir Başkomiser Nevzat sevdalısı olarak şunu söyleyebilirim ki beklediğim heyecan kitabın ortalarına doğru geldi. Ahmet Ümit’in kalemini ve anlatımını çok sevmeme rağmen kar kokusu diğer klasiklerine göre sürükleyiciğini daha geç kazanıyor en azından benim için, kitap siyasi görüşleri nedeniyle ülkeden kaçarak Rusya’ya siyasi eğitim almaya giden bir grup genç öğrencinin yaşadıkları ve içlerinden birinin ani ve beklenmedik ölümü üzerine yaşananlar ve gerçekleşen bir başka cinayetle birlikte sorgulamaları anlatıyor başlarda nereye gidecek bu olay diye düşündüğünüz anda işler değişiyor ve kitabın sürükleyiciliği başlıyor. Keyifli okumalar :)