Şair, öyküsüne, bir mezarlığı ziyaret ettiği sırada, elindeki büyük bir yelpazeyi bir mezarın toprağına hiç usanmadan sallayan, çömelmiş, çok tatlı genç bir Japon kadınını gördüğünü söyleyerek başlar. Bilginin ve şiirin anası -merakla harekete geçen- Ki No, genç kadına yaklaşır, geleneksel olarak üç kere eğildikten sonra kadına sormayı göze alır. Sözcüklerden medet ummak yerine sadece yüzündeki ifadeyle sormuştur. Kadın -bütün güzel kadınlar uzun yıllar boyu ölümsüz ergenlere benzerler- bileğinin hareketlerine ara verip başını kaldırarak çekingen ve donuk bir Japon ifadesi takınır. Sonra hüzünle konuşur: "Kocam hayattayken, mezarının toprağı ıslak olduğu sürece ona bağlı kalmam için bana yemin ettirdi. Sonbahar da öylesine yağmurlu geçti ki!"