Çokça monolog içeren dolayısıyla da düşünce merkezli bir piyes.
Eser, bir sanatçının icra ettiği sanatında, kendisini yansıtan yanlarının olup olmadığını sorgulatan bir röportaj ile başlıyor. Sonrasında akıl, varoluş, yok oluş, ölüm korkusu, hiçlik, kadercilik, Allahı bulma, Allah'a isyan, sosyoloji, psikoloji, kelam, felsefe, tasavvuf gibi konuları barındırıyor içinde. Tabi elbette bu alanlar bilimsel olarak değil, bir insan beyninin içindeki düşüncelerin cümlelerle dışa vurumu şeklinde yansıtılıyor.
Felsefe var diyorum çünkü piyesin baş kahramanı olan Hüsrev öyle bir karakterki ne içine sığıyor, ne dışına. Tüm kainatı (iyisi kötüsü, güzeli çirkini ile) içine alacak kadar geniş derin bir fıtrata ve düşünceye sahip. Adeta kendinden içinden parçalana parçalana taşıyor. Öylesi bir taşma ki...
Necip Fazıl'ın bir yıl kadar pariste felsefe okudugunu da ele alırsak, sudur teorisini insana ilintilemiş gibi bir fikir geliyor aklıma. Hatta kitaptaki şu cümlede sanki bu düşüncemi doğrular nitelikte.
"Bu nasıl güneş ki kendisi yok, dalgalarda aksi var?"
( bu sadece kendimce fikrim)
Psikoloji: Piyes zaten bastan sona buharanla, depresyonla geçiyor. Kendinden, etrafından, dünya nizamından razı olmayış hali. Ama ince bir ayrinti var ki Necip Fazıl uzmanların da belirttiği, psikolojik bozukluklarının ya da mutluluk hormanlarının, büyük bölümünün genlerden geldiği yönündeki çalışmaları doğruluyor. Piyesin en çok vurguladıklari arasında bu konu.
Sosyoloji: insanların sahtekarlığına isyanını, en yakın arkadaşlarının menfaatçiligiyle vurgu yapıyor. Ama Necip Fazıl sevenler ya da bu piyesi çok sevenlerin gözünden kaçan bir detay var ki eleştirmeden geçemiycem.Hüsrevin, o menfaatçi oldukları için yerlere vurduğu arkadaşlarından şeref'in karısı ile daha önce yasak aşk yaşadığına kısaca değiniliyor. Yani Hüsrev'in bu noktada kendisiyle hesaplaştığına dair hiç bir vicdan sancısı yok. Varsa da ben farkedemedim.
Varoluş: Körlüğü zedeledim derken her zerreyi gorcek hissedip duyumsayacak uyanmış bir bakış açısına ulaştığını, düşünen bir aklının oldugunu, aklın ise varlığa delalet ettiğini söylüyor. "Aklım bende kalsın ben yok olamam" çırpınışları da buradan kaynaklanıyor.
Tasavvuf: Bu noktada bir alıntıyla açıklama yapıcam.
"Ben ne yaptım? Bir hududu zorladım. Kendimin dışına çıkmak isterken, kendime rast geldim. Meğer kul olduğumu anlamak için Allahlık taslamalıymışım! Meğer nasıl yaratıldığımı anlamak için bir adam yaratmaya kalkışmalıymışım! Ben ne yaptım? En sağlam basamağı ayağımdan kaydırdım. Körlüğü zedeledim. Şimdi görünen şeye nasıl bakayım? İnsan kaderini bir rüya gibi uykuda bulur. Bu rüyayı uyanık nasıl seyredeyim? Allah'la kalabalık arasında kaldım. Boşlukta nasıl durayım?"
Hasılı bu cümlelerden anlıyoruz ki baş karakterimiz içindeki o kainata hükmedebilecekmisçesine çırpınıp, kendini bulup yüceltmeye çalışırken, acizliğini farkedip, insanın hiç oluşuna çarpıyor. İşte orada o en son noktaya içindeki miraca yükseliyor, Allah'ı buluyor.
Çok şey var bu eser için söylenecek ama kısaca bu eserle ilk karşılaşmamı da anlatıp bitireyim.
Bu eseri okumadan önce tiyatrosunu izleyenlerdenim. Hani bir kitabın flimini izlrmeden önce kendisini okuyun zira flim kitabın kendisini yansıtmıyor kitap katloluyor anlayışı vardır ya, işte bu düşünce izledigim tiyatro için gecerli olmayan türdendi. Zira Ankara Büyükşehir belediyesi Baskent Tiyatrosunun hem kurucusu, hem sanat yönetmeni olan ve bu piyesin de başrolünü oynayan Mehmet Tahir İkiler'in o insanı baştan aşağı sarsan oyunculuğuyla izledim ve iliklerime kadar ürperdim diyebilirim. Ve daha önce buradaki bir arkadaşın Serhat Günaydın'ın incelemesinin altına yazdığım şeyi tekrarlamadan gecemiycem. "Şayet Necip Fazıl Kısakürek, Mehmet Tahir İkiler'in bu performansını izleseydi ayakta alkışlardı" diyecek kadar da iddialı cümle kuruyor ve merak edip izlemek isterseniz diye kısa bir bölümünün linklerini de bırakıyorum.
youtu.be/ejrezSJWDTgyoutu.be/9oataPjQyl8
Keyifli okumalar dilerim.
Bir Adam YaratmakNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 20209,3bin okunma
·
17 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.