Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

203 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Bataklıktan Beyaz Zambaklara Giden Bir Değişimin Öyküsü
Bataklık olan bir ülke, tarım yapılamıyor, iklimi çok sert. Tek çareyi eğitimde bulan bu ülke Finlandiya. Bu bataklıkta nasıl beyaz zambaklar açar sorusunun cevabı bu kitapta. Grigoriy Petrov Finlandiya'daki bu inanılmaz değişimi gözlemlerinden yola çıkarak bu kitabı yazıyor. Çok eski bir tarih değil, bir asır önce bugün herkesin gidip yerleşmek istediği Finlandiya İsveç'in sömürgesiydi. Bir yandan da Rusya... Neden bataklık olan bu ülkeyi sömürge altına almak istesinler diyebilirsiniz. Çünkü Rusya olabilecek tehditlere karşı Finlandiya' yı tampon bölge olarak kullanabilecekti. Ama Finlandiya'nın Rusya'nın egemenliğine girmeyi kabul ettiğinde tek isteği vardı: kendilerine karışılmaması... Öyle de oldu zaten. Karışan yoktu. Gelişimin başta ayağa olduğu bu ülkede ilk yapacakları şey elbette kendi dil ve edebiyatlarını oluşturmak olacaktı. Anadilin neden bu kadar önemli olduğunu bir kez daha görüyoruz. Bağımsız, güçlü ve özgün olabilmenin ilk şartını. Ülkenin yeni genç aydını olan Shelmann ülkeye katkısı paha biçilemez. Eğitim ile birlikte her şeyin değişeceğini inanan bu aydın; dil, edebiyat, estetik, kışla, din, idare ve ailenin de doğrudan değişeceğini söylüyor. Eğitim için daha fazla imkandan yararlanabilmek adına uzağa gitmek yerine ülkeye saray gibi okullar yaparlar. Kitapta bununla ilgili şöyle yazar: "Sanat zevki olan bir zenginin evi sanarsınız. Bu da ticaret okuldur." Ülkenin her yerine okul yapılmasının nedeni de şudur: Şehirden çıkan öğrenci, eğitimle birlikte aydın olur ve aydınlığıyla birlikte o şehirden göçer, köyüne de büyük ihtimal dönmez. Köy yine karanlıkta kalır ve gelişemez. Bizdeki köy enstitülerin amacı da buydu. Maalesef şuan günümüzde güneşin bile mesaiye henüz çıkmadığı zaman aralığında-kabaca sabahın köründe-okula giden minicik öğrencilerin derslerden üstün başırı göstermesini beklemek akıl kârı değil. Üstüne bir de 8 saatini -öğlen saatlerinde evine gidemeyenleri de hesaba katarsak 9 saat- okulda geçiren çocuklardan günün en verimli saatlerini, oturduğu sıkıcı ve havasız sınıflarında geçirmesi gerçekten dehşet verici. Kitaptaki "saray gibi gözüken okullardan“ konu açılmışken ben de Oğuz Atay bizim ülkemizde sıkıcı sınıf tasvirini hatırladım. Tutunamayanlar kitabında şöyle betimler: "... Duvarlarda her yeni müdürün yeni zevksizliğini gösteren renkli badanalar üst üste: son müdür Behçet Bey'in sidik sarısı badanasının altında yer yer eski müdür Muhterem Bey'in türbe yeşili ve merhum Sami Bey'in çingene pembesi renkleri sırıtıyor. Kara tahtanın karalığı sözde kalmış. Perdesiz büyük pencereler, yaldız boyası dökülmüş bir soba, kirli ellerinizden leke olmasın diye tokmağının çevresi siyaha boyanmış kül rengi kapı hepsinin varlığını ve neden öyle var olduğunu açıklayan beylik cümle: bu fakir millet bu kadarını verebiliyor." Şimdi herkes Finlandiya gibi ülkelere göç etmek istiyor, oysa Finlandiya gibi bir ülke olabilme şansımız varken... Ülkenin temsilcilerinden yakınırken aslında onların halkın birer aynısı olduğunu unutmamamız lazım, gökten düşmediler, halkın arasından çıktılar. O yüzden şuan kendini yazar, sanatçı, gazeteci, bakan, sıfatıyla nitelendirip kalitesiz işler sunan kişilere asla kızmayın ve suçlamayın onlar bizim yansımamız. Ne iş yaptıkları belli olmayan "Influcer"ları biz yarattık. Kalitesiz kitapları, anlamsız şarkıları biz istedik. Ben aydınım, onlardan farklıyım diye bir kenara çekilemezsin diyor yazar ve şu satırlara yer veriyor: "Sizin aydın oluşunuz sizin ayrıcalığınız değildir. İktidara, şerefe, ayrı yaşamaya hakkınız yok. Sizin aydın oluşunuz sizin sorumluluğunuz, sizin görevinizdir. Siz halkın kandilisiniz, mum da yakılınca şapkanın altına konmaz, yüksek bir yere asılır, her yeri aydınlatsın diye." Bu kitaptan sonra Atatürk'e olan hayranlığım yine arttı. Ülkesine kitap öneren nadir bir kişilik. Atatürk gibi birinin gelip bizi kurtarmasını beklemek yerine her birimiz Atatürk gibi insanlar olmalıyız.
Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Beyaz Zambaklar ÜlkesindeGrigory Petrov · Olympia Yayınları · 202099,9bin okunma
·
37 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.