Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.30
Gönderi
156 syf.
·
Not rated
Cemal Oğuz Öcal Gâzî Eğitim Enstitüsü Pedagoji öğrencisiydi. 3 Mayıs 1944 yılında Nihal Atsız’ın Ankara’ya gelişi dolayısıyla düzenlenen öğrenci nümayişini tertip eden 3 kişiden biri olduğu için devrin idaresi tarafından "persona non grata" olarak fişlendi, okulundan tardedildi, eğitim hakkı elinden alındı... Belki çok iyi bir Pedagog-Akademisyen olabilecekken köy öğretmenliği yaparak ömür tüketti ve geçimini öğretmenliğin yanı sıra yazarlık şairlik yaparak da sağlamaya gayret etti.
Onun Turancılık davasındaki sorgu ve savunmalarına ben ulaşmış ve bir dergide yayınlamıştım. Yavuz Bülent Bakiler Hocanın sorgular ve savunmalar adındaki eserinde Cemal Oğuz Öcalın halen sorgu ve savunması mevcut değildir çünkü Yavuz Hocayla yaptığım sohbette belgelerin tamamını Nejdet Sançar Beyin eşi Reşide Hanımdan aldığını söylemiş, aldıklarının arasında Öcala dair bir şey bulamadığını belirtmişti.
Reşide Hanımda bu evrakların buiunmaması tabiî idi çünkü Cemal Oğuz Öcalın 1944 mahkumiyetine sebep plam sorgulardaki bazı cevapları Atsız Beyi öfkelendirmiş ve dostluğunu bitirmiş. Halbuki Yağmur Atsız doğduğunda tebriğini bir şiirle dergide neşredecek kadar yakındılar sonrasında Cemal Oğuz Öcal da Osman Yüksel Serdengeçti'nin dergisinde boy göstermeye başladı. İşte buradaki şiirlerin bazısı da orada neşredilenler... Muhtevasına değinecek olursam diyebilirim ki; eser soğuk savaş dönemi edebiyatının tam karşılığı. Bu o dönemin sağında da solunda da fazlasıyla görülen doğal bir durum. Fikirleriyle ön plana çıkan insanların şiirlerine fıkralarına makalelerine bunu yansıtması ve fikirlerini cemiyete tatbik için kolay düşman edinebilmeleri o zamanın ruhuna çok uygun. (Hoş durum bugün de farklı değil ya)
Cemal Oğuz Öcal hece ölçüsünü çok iyi kullanabilen bir şair olmasına rağmen maalesef daha ileri gidemedi. MHPnin sloganlaştırdığı "Mefkuremiz göklerde bir sancak/ Allah'ın huzurunda eğiliriz ancak" gibi basit kafiyelerle yazılmış sloganvâri şiirler onundu. Gerçi Öcal bunları göremedi çünkü 1971de erken denecek bir yaşta hayattan koptu... Ruhu şad ola...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.