Oku elinden bırakamayacaksın tavsiyesi üzerine alıp gerçekten de bir solukta okuduğum bir roman.
Hiç tanımadığım bir yazar ve duymadığım kitap olduğundan önce yapılan yorumları okumak için
Kemal Yılmaz sayfasına baktım. Okuyanların incelemeleri gerçekten çok ilgimi çekti. İlk romanın yabancı dile çevrilmesi her yazara nasip olacak kolay bir iş değil, demek ki bu romanda bir şeyler var dedim . Sonrasında Galatasaray Liseli Oktay Aras'ın yaklaşık 17.000 kitaptan oluşan Oktay Aras kitaplığında İstanbul Kitapları bölümünde yer aldığını gördüm oktayaras.com/istanbullu-elef... bu kütüphaneye girebilmiş bir kitabı da okumak gerek. (yer tarifleri, tarihi tutarlılık gibi kriterleri yüksek tutuyorlar)
Roman'ın omurgası 1955 yılının 6-7 Eylül'ünde yaşananların üzerine kurulu.
Dili çok akıcı, gereksiz detayları lafı uzatarak, sözde edebiyat yapacağım diye süsleme saçmalığı yapılmadan da duygunun verilebileceğini çok rahat göstermiş.
İstanbullu Elefteria her bölüm bi sonraki bölümü merak ettiren bir süreklilikte ilerliyor.
Zaman zaman geçmişe gidişler konudan uzaklaştırmadan başarı ile yapılmış. Olay anlatılırken kişileri de tanıyorsunuz çevreyi de.
Ana kahraman olan Elefteria'nın kızı Magnolia romanı sürüklemekte. Zeki Müren in ünlü şarkısı Benim Güzel Manolyam bu kitapta yer almakta ve gerçekten de çok yakışmış ve sizi o döneme götürmekte.6-7 olayları o dönemde gerçekten zarar görmüş olanların çevresinde işlenmiş. Ve bu işleniş sırasında okurken hissediyorsunuz. Önemli olan da bu zaten.
Okumakta geç kaldığımı
Kemal Yılmaz 'ın bu değerli eserini artık herkese tavsiye edeceğim...
Kesinlikle katılıyorum. Bu roman bilindik bir yazar tarafından yazılmış olsa idi, çok farklı olurdu. Yine de kütüphanelere alınarak kalıcı olmayı başarmış.