Gönderi

Dinlerin iddia ettiği gerçeklerin ne kadarının doğru olduğu sorusunu bir yana bıraksak da, tüm dinlerde ortak bir özellik buluruz. Dinlerin hepsi, fiziğin somut çeşitlerine karşıt olan soyutlamalardır. Örneğin; yüksek dereceli tüm organize dinler, ister Soyutlanmış Varlık, Her Şeye Gücü Yeten Varlık, Tanrı olarak isimlendirilen Soyut Kişilik biçiminde olsun, ister Ahlak Yasaları ve tüm varoluşun temelindeki Soyut Öz olsun, Soyutluk Biriminin en saf halini alır. Günümüzde de, aklın duyular üstü durumunu göz önüne almadan dinleri vaaz etme çabasında, Kadimlerin eski soyutlamaları alınır; 'Ahlaki Yasa', 'İdeal Birlik' ve benzeri isimler verilerek bu soyutlamaların duyularda olmadığı gösterilir. Hiçbirimiz henüz 'İdeal İnsanoğlu'nu görmedik; ancak yine de buna inanmamız istenir. Hiçbirimiz henüz mükemmel bir kişi görmüş değiliz, ama bu ideal olmaksızın ilerleyemeyiz! Tüm farklı dinlerde, bazen bir şey şahıs olarak veya şahsi olmayan Varlık biçiminde, bazen bir Kanun olarak, bazen ise Varlık olarak ya da Öz olarak, İdeal bir Soyutlama Birimi göze çarpar ve kendimizi hep bu ideale yükseltme mücadelesine gireriz.
Sayfa 19 - Purnam YayınlarıKitabı okudu
·
13 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.