Gönderi

Peki, neden kötülükleri görürüz? Karanlıkta bir hırsız, ağaç kütüğünü gördüğünde, "Bu bir polis." der. Sevdiği kişiyi görmek için bekleyen genç bir adamsa kütüğü gördüğünde, onun sevgilisi olduğunu düşünür. Kendisine hayalet öyküleri anlatılmış olan bir çocuk, kütüğün bir hayalet olduğunu zannederek, çığlık atmaya başlar; ancak o her zaman bir ağaç kütüğüdür. Biz dünyayı kendimiz gibi görürüz. Masanın üzerinde bir altın kesesinin olduğu bir odada, biri bebeğin bulunduğunu düşünün. Bir hırsız gelip altınları çalsa, bebek altınların çalınmış olduğunu bilir mi? İçimizde ne varsa, dışarıda onu görürüz? Bebeğin içinde hırsız yoktur ve dışarıda da bir hırsız görmez. Bu, her şey için geçerlidir. Dünyanın kötülüklerinden ve günahlarından bahsetmeyin, hâlâ kötülükleri görmeye bağlı olduğunuz için ağlayın. Her yerde günah gördüğünüz için üzülün ve dünyaya yardım etmek istiyorsanız, dünyayı kınamayın, daha da zayıflatmayın.
Sayfa 46 - Purnam YayınlarıKitabı okudu
·
9 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.