Gönderi

Özgürlük...
" "Davranışlarımız tüm kişiliğimizden doğduğu zaman, davranışlarımız kişiliğimizi açıkladığı zaman, davranışlarımız kişiliğimizle, bazen sanat eseri ile sanatçı arasında bulduğumuz o tarifsiz benzeşme içinde olduğu zaman özgürüz," diye yazıyor Bergson. Şüphesiz, Raphael'in Raphael veya Michelangelo olmak gibi bir seçeneği yoktur. Fakat bu onun özgürce resmetmesini engellemez, tam tersine ona istediği gibi resmetme özgürlüğünü verir. Hiçlik nasıl serbest olur? Kişi olmayan bir varlık nasıl seçebilir? "O halde karakterimizin çok güçlü etkisine boyun eğdiğimiz öne sürülecektir." diye devam eder Bergson, fakat hemen ardından bu itirazın boş olduğunu belirtmek için: "Karakterimiz hâlâ bizdir," diyor ve kendinden etkilenmek (nasıl etkilenilmez ki?) tek kelimeyle tam olarak özgür olmaktır, diyerek tek kelimeyle bitirir Bergson. "Benden ve sadece benden doğan tüm davranışları özgür diye adlandırmayı uygun görüyorsak, kendi benliğimizin izini taşıyan davranış gerçekten özgürdür, çünkü yalnızca kendi benim onun yaratılışını üstlenir." İstemin kendiliğindenliği dediğim şey budur. Belirlenmiş olması, belirleyici olmasını engellemez. Hatta sadece belirlenmiş olduğu için belirleyicidir. Herhangi bir şeyi değil; istediğim şeyi istiyorum ve bundan dolayı onu istemekte özgürüm."
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.