Henry Miller tarafından Nietzsche'nin saygı duyacağı ilk psikanalist olarak nitelenen Arno Gruen'e göre özerklik, insanın duygu ve ihtiyaçlarıyla tam anlamıyla uyum içinde olmasıdır ve ancak algılarımızın, duygularımızın ve gereksinimlerimizin engellenmeden yaşanmasıyla gelişebilir. Ancak kendimizi tanıdığımız annemizin gözleri bu özerkliği kabullenmez. Normal görülmeyen her davranış bu gözler tarafından cezalandırılır. Çocuk yapmamayı öğrendikçe özerkliği hasar görür. Zamanla Gruen'in ifadesiyle 'kendisi de başkakarını ezebilmek için ezenlerin tarafına geçer' ve kendiliğine (özerkliğine) düşman olur. Ve böylelikle kendine ihanet eder. 'Olabileceğimiz insana ettiğimiz ihanet yıkıcı güçlerimizin temelini oluşturur' Bebek, yaşamak için uzlaşmak zorundadır. Özerklik ise bu uzlaşmaya zarar verir. Bu nedenle de insanları korkutur. Böylece itaat ihtiyacı (zorunluluğu) başlar. Çünkü ' korkuya kapılınca eskiden bizi incitmiş olan insanın benzerine tutunmak, kendiliğimizi gözardı etme çabasının ürünüdür. Çünkü farklı bir insanın içimizdeki canlılığı uyandırabilmesinin sayısız ihtimali vardır. Temel olan duyguların tekrar yaşanması, benliğin oluşum sürecinin tekrar başlaması korkusunu uyandırır. Bu yüzden günümüz toplumunda yalnız kalmak bu kadar çekilmez bir hal almıştır. Yalnız kalamayız kendiliğimizi ve bununla bağlantılı olarak; henüz küçük bir çocukken duyduğumuz korkuyu gerçekten hissetme ihtimalinden kaçabilmek için ille de bir başkasına ihtiyaç duyarız. ' #kendineihanet #arnogruen #çitlembikyayınları #birannedoğdukitap #sosyalpsikoloji #çocukveaile #aileninönemi #özerklik #özerklikkorkusu #bağımsızlıkkorkusu

Kendine İhanetArno Gruen · Çitlembik Yayınevi · 2020263 okunma

·

136 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.