Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

251 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
16 günde okudu
Esenlikler, Ülkücünün Çilesi okuduğum ikinci Galip Erdem kitabı. Üslubunu ve kişiliğini sevdiğim birisidir. Bu eserinde çeşitli gazetelerde yazdığı köşe yazılarıyla karşımızdadır. “Belki inandıklarımın hepsini yazmayacağım ama inanmadığım hiçbir şeyi de asla yazmayacağım” cümlesi kendisinin şiarını gayet net bir şekilde açıklıyor. #101500511 Yer yer nükteli, ironik ve sert üslubuyla kaleme alır. Bakıldığı zaman meseleler o güne ait diye düşünebiliriz ama bu hata olur. Bahsettiği tüm siyasi, ekonomik, toplumsal olayları bugün hâlâ yaşıyoruz. Dünü yazarken aslında bugünden de bahsetmiş geleceğe de sesleneceğinden eminim. Fikri olaylara gelecek olursak aslında en çok çuvaldızı kendine, kendisini tanımladığı, içine soktuğu gruba batırıyor. Onun içindir ki kendini fikri içtimai olarak “ülkücü” tanımlayanların bu kitabı okuyup acaba bende bu hatalar var mıdır diyerek öz sorguya çekmelerini herkesin kardeşi olarak haddim olmayarak dile getiririm. Gelmişiz yirmi birinci yüzyıla devam eden meseleler; kaba kuvvetle insanlara fikrini sevdirmeye çalışanı mı ararsınız, lafla peynir gemisinin yürüyeceğini zannedip slogan milliyetçiliğinden ileri gidemeyeni mi ararsınız, mecliste kendini yumrularla andıranı mı ararsınız, milli boksörlerimize saldırıp bunun adını ülkücülük sanan mı ararsınız… Hülasa bu liste uzar gider. Bambaşka bir husus ise kitapta geçen şu söz üzerine olacaktır: “Türk milletini sevmekte birleşenler, birbirlerini sevmekte birleşmeğe de mecburdurlar. Aksi takdirde millet sevgileri kimsenin inanmayacağı boş bir laftan ibaret kalır.” #100829265 Bahsedilen kişilere kısa bir şekilde Türk milliyetçileri dediğimiz zaman, pardon Türk milliyetçisinden kasıt “Ülkücü” mü yoksa “Türkçü” mü olduğu konusunda fikir ayrılıklarına düşeriz bu yetmez ama bunlar da içinde teşkilatı olanlar, partisi olanlar, ocağı olanlar diye bin bir parçaya bölünür ki maalesef bu acı durum bundan ibarettir. Aslına bakılırsa et ve tırnak gibi ayrılmaması gereken insanlar, topluluklar yedi soydan birbirlerine düşman gibidirler. Aksine milleti sevmekten bahsediyoruz ama milliyetçiler milletten değil midir? Kimse kusura bakmasın ama burada tanıdığım kişilerden bile kendisinden başkasını milliyetçi saymayan, sığ, yüceler(!) de mevcuttur. Burada da yazarımızdan bir söz bırakmadan edemeyeceğim, Erdem der ki: “Milliyetçilerin en büyük düşmanı yine milliyetçilerdir.” Belki çok zor ama imkansız değil herkesin kibirlerini kaf dağlarından indirip saygı ve hoşgörü çerçevesinde bir ömür sürerken ideallerimize ulaşmak dileğiyle. Sürçü lisan ettiysek affola, esen kalın. #KitapŞuuru
Ülkücünün Çilesi
Ülkücünün ÇilesiGalip Erdem · Ötüken Neşriyat · 2012410 okunma
·
312 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.