Gönderi
#aşka
"Hayatımın en mutlu ânıymış, bilmiyordum."
Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk'un muhteşem aşk romanı işte bu sözlerle başlıyor. Masumiyet Müzesi, benim yazardan okuduğum ikinci kitaptı ve inanılmaz sevmiştim. 1975'te başlayıp günümüze kadar gelen, İstanbullu zengin Kemal ile onun uzak akrabası Füsun'un hikâyesini konu alıyor kitap. Yazarın, hikâyeyi yalnızca aşk olarak değil, evlilik, arkadaşlık, cinsellik, tutku ve aile bakımından da ele alması kitabı daha da etkileyici kılıyor. Kitabı okurken Kemal'i yargılayıp ona sinirlenenler olabilir (Çünkü ben başlarda öyle yapmıştım). Ama hikâyeye devam ettikçe, belki de, okurken kendinizi bulduğunuz karakter Kemal oluveriyor. Yazar kitapta Füsun'u, yaşadığı evi, hayatını öyle güzel detaylarla ve tasvirlerle anlatmış ki, sanki gözünüzü kapattığınızda kitabın içindesiniz. Ben en çok bu detayları ve tasvirleri sevmiştim sanırım. İşte bu yüzden, kitabın bir de müzesinin bulunması fikri beni çok heyecanlandırdı. Roman yayımlandıktan 4 yıl sonra, 2012'de, Orhan Pamuk romanda anlatılan müzeyi Füsunlar'ın Çukurcuma'daki evinde açmış. Müzeye ücretsiz bir giriş bileti de romanın içinde yer alıyor. Ne kadar harika değil mi? Bize sadece gidip görmesi, anlatılan tüm o tasvirleri somutlaştırması kalıyor! En kısa zamanda gidip ziyaret etmek için sabırsızlanıyorum.. :)
"Füsun'un fotoğrafını aşkla öptü ve ceketinin göğüs cebine dikkatle yerleştirdi. Sonra bana zaferle gülümsedi."
"Herkes bilsin, çok mutlu bir hayat yaşadım."
·
17 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.