Herkesi diline pelesenk olan , kesinlikle okumalısın denilen , övgüler üzerine övgü alan şu kitabı ben okumasam olmazdı. Okumaz olaydım dediğim kitapların listesine adını yazdıran kitaplardan biri de Canan oldu böylelikle. Yazarın emeğine elbette saygım var lakin kitabı tenkit etmek de benim tabii hakkım ise arzu ettiğim şekilde eleştirme hürriyetine sahibim. Ve diyorum ki “her eserinde olduğu gibi bu eseri de kes kopyala yapıştırdan , kalıplara sığdırılmaktan, kalitesizlikten öteye gidememiş” Her ama her eserinde aynı konuyu ısıtıp ısıtıp okuyucuya sunması, biraz olsun okura bir şey katmaması , belirlenen kalıplardan öteye gidememesi , olay kurgusunun basitliği ve bir o kadar kalitesizliği inanın beni çok yordu okurken. Yani kitabı bitirdikten sonra şunu sordum kendime “ne öğrendim şimdi?” hiçbir şey…. Ve merak etmiyor değilim gerçekten. Hadi bir kitabın konusu basit olsun ama tüm eserlerin aynı vasatlığı göstermesi üstüne bir de çok satılıp okunması benim nezdimde katiyen başarı değil ! Olaylar arası geçişin kopukluğu , gerçekmiş gibi yutturulması, haddinden fazla mübalağaya başvurulmasını söylemiyorum bile. Kitap dediğin insanın ufkunu açar, ona bir şeyler katar, alışık olmadığı, henüz tanışmadığı kelimeler öğretir, düşünceyi zengin kılar. Bu eserin neresinden tutsam elimde kalıyor bir özelliği hariç: İşin tuhaf yanı ve belki de yazarın tek olumlu özelliği : Konular her ne kadar aynı da olsa dili müthiş bir biçimde sürükleyici. İki kelimeyi okumaya aciz insanların niçin kitapları sevdiğinin tek örneği olabilir Halit Ertuğrul. Yiğidi öldür hakkını yeme derler ya o hesap işte. Üslubunun sürükleyiciliği muazzam. Bu kafi değil ama bence bir yazar için. Sevgili okurlar size tavsiyem bu yazarın tek bir eserini okuyun diğerlerini okumuş kadar olursunuz. Çünkü konu sabit karakterler ise Emre, Canan, sevda diye değişiyor. En azından vakit kaybı olmaz.

CananHalit Ertuğrul · Nesil Yayınları · 20042,590 okunma

··

150 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Özlem