Kuşkucu, emir veren, tembel, duyarsız...
Bu saydığım kavramların hepsine veya bir kaçına sahip olmanız sizi nevrotik yapmaz öncelikle bunu belirteyim. Çünkü nevrotik kişiliğin özelliklerine bakınca ''acaba ben de mi nevrotik biriyim?'' sorusunu sormakta insan kendine. Bu tıpkı doktora gitmeyip, hastalık belirtilerini Hz. Google'a yazarak çıkan sonuçlara göre hastalığına isim koymaya benziyor. :) Nevrotik kişiliği tespitinde belli ölçütler vardır. Bir çok konuda da ölçütler uygulandığı için bu tarz konularda şüphe ve kaygılarınız varsa psikoloğa gitmek çok faydalı olacaktır sizin adınıza. Bu tarz kitapları okuyarak kendinizi tanıyamazsınız. Öncelikle bunu belirterek konuya başlayalım istedim.
Nevroz, özü itibariyle olanın dışına çıkma, normalden çıkma olarak değerlendirilebileceğinden, doğrudan sapmaya neden olan etmenlerin tespiti gerekiyor. Bu noktada yazar Karen Horney nevrozu tetikleyen etmenleri kaygılar, korkular ve bunlara karşı geliştirilen savunmalar temelinde etmenleri tek tek ele alarak değerlendirmelerine başlıyor kitapta. Nevrozlar yapısı gereği oldukça karmaşık dinamikler içermektedir. Ancak kitapta temel olarak kaygı-korku ikilisi ele alınarak nevrotik kişilik değerlendiriliyor.
Horney, kaygı ve korkuların kavramsal olarak her ne kadar evrensel olduğunu söylese de kaygı ve korkuların kültürden kültüre, doğaya ve mekana göre değişiklik göstereceğini belirtmekte ve kültürel nevrozlar yoluyla farklı nevrotik benliklerin ortaya çıkabileceğini ortaya koymaktadır. Bu noktada Freud'un totem ve tabu kitabını anımsadım. Orada da bölgesel anlamda belli korku ve kaygıları olan kabileler kendilerini savunacak şekilde totemler, gelenekler, tabular yaratmışlardır ve bu da genel anlamda inanç olarak sınıflandırılmıştır der. Bu açıdan baktığımızda ''ölümden sonrası'' insan için bir kaygı ve korku kaynağı olduğu için mi dinler vardır sorusunun peşine düşmek gerekir.
Devam edelim, nevrotik kişilerde kaygı ve korkularından kaynaklı (farkında olarak), yadsıdığı kaygıyı dönüştürerek, kabul edilebilir hale getirerek rıza gösterimi olduğunu ortaya koymaktadır yazar Horney. Bu anlamda farkında olduğu kaygıyı da savunma alanı içine almaktadır nevrotik kişiliğe sahip olan kişi.
Örneklerle ve bilimsel perspektiften içerdiği önemli kaynak bilgilerle içeriği zenginleştirilmiş, günümüz ve gelecek insanının tanınmasında önemli bir noktada duran kitaptır. Her ne kadar psikoloji konu başlığı altında değerlendirilse de Sosyoloji ve Felsefe'yi doğrudan ilgilendiren bir içeriğe de sahip. İlgilisine şimdiden keyifli okumalar dilerim.