Kitabı pek beğenmedim açıkçası.Genel olarak Amerika ve Afrika yerlileri üzerinde yürütülen ırksal dışlamaların tarihsel olarak bazı filozoflar açısından nasıl değerlendirildiği ele alınmış.
Lock ,Kant,Hegel,Heder,Sartre gibi filozofların ırk kavramıyla ilgili görüşlerine yer verilmiş.Kant ve Hegelin görüşleri şaşırttı beni açıkçası.Irk tanımının bile hangi kriterlere göre yapılması gerektiği net değil.Biyolojik sınıflandırmanın daha dikkate değer görülüp değerlendirilmesi gerekirken yine kilise baskısını yer yer hissediyorsunuz.Şöyle ki;Kitab-ı Mukaddeste Adem ve Havva'dan bahsedilir.İnsanın türeyişi ortak bir kökenden tek bir kaynaktan yani "Monogenesiz" görüşünden gelir.Bunun tersi "Poligenezdir".Kutsal metine göre hareket ettiklerinde yani ortak bir atadan tek bir çıkış noktasını baz aldıklarında siyahi olanların insan olamayacağı ya da farklı bir ırk olabileceği görüşü hakim olmuştur.Poligenzimde ise farklı noktlarda birden fazla kökenden meydana gelen bir türeyiş söz konusu.Bu iddia da Kitab-ı Mukaddese ters düşen bir görüş olduğu için Monogenesiz görüşü daha anlamlı ve mantıklı görülmüştür.
Yer yer Afrika yerlilerinin yaşam tarzlarına,kültlerine,fetişzm boyutundaki davranışlarına değinilmiş.Yamyam oldukları,kültür ögesinden uzak insan dışı varlıklar oldukları yönünde görüşler belirtilmiştir .