🥀
Yüce Rabbimiz, Hz. İbrâhîm (aleyhi’s-selâm)’ın,
bâtılın temsilcisi olan putları paramparça ettiğini şöyle beyan buyurmuştur:
فَجَعَلَهُمْ جُذَاذًا اِلَّا كَبِيرًا لَّهُمْ لَعَلَّهُمْ اِلَيْهِ يَرْجِعُونَ
“Sonunda İbrahim onları paramparça etti. Yalnız onların büyüğünü bıraktı; belki ona müracaat ederler diye.” (Enbiyâ Sûresi,58)
Bu âyeti kerîmede Cenâb-ı Hak, putların büyük olanını ifade buyururken
“(Kebîran lehum) Onların büyüğünü"
ifadesini kullanmıştır. Bu ifade birçok hikmeti hâizdir. Şöyle ki; bâtılın temsilcisi olan put için mutlak olarak “büyük”
ifadesi kullanılmayıp diğer putlara izafe edilerek “onların
büyüğü” denmiştir.
Yani o put asla “büyük/yüce” değildir.
Onun büyüklüğü, kendisi gibi bâtıllara nispetledir.
Bu âyeti kerimedeki bu latif üslûp, bizlere şu mesajı vermektedir:
“Cenâb-ı Hakk’ın tahkir ettiği hiçbir şeyi tazim etmeyin. Zira onlar, ancak kendilerini tazim edenlere nispetle büyük olabilirler.
Bâtıl ve bâtıla dâir hiçbir şey ta’zîm
edilemez.”
(Allâh-u a’lem.)
[Sa’dî, Tefsîru’s-Sa’dî]
[Letâifu'l Kur'an,c.2,s.82]