Gönderi

iktidar alanının kendini yeniden üretebilmesinin, kişisel kanaat olarak, hâlâ iki imkânı bulunmaktadır. Bunlardan biri demokrasi, diğeri de İslâm’dır. İkisinin de evrensel ideallerini, ilkelerini ve anlam dünyasını yalıtarak kendi “alanına” hapsetmek istediğini söyleyebiliriz. Demokrasiyi, evrensel ilkelerinden budanmış “bize uygun demokrasi” olarak; İslâm’ı da “Türk Müslümanlığı” veya “yerlilik” olarak dillendirmeye çalışması buna yönelik bir tutumun ifadesi sayılabilir. Kişisel olarak demokrasi’nin de, İslâm’ın da yüzlerce yıla uzanan deneyimleriyle bu oyuna gelmeyeceklerine inanmakta ya da en azından ümit etmek istemekteyim.
Iletişim yayınları
·
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.