Köpek Kalbi, İnsan Hipofizi(Spoiler içerebilir)
Bir Bilal Günaydın klasiğiyle başlamak istiyorum; yazarın okuduğum ilk kitabıydı...
Başlarda tam olarak konuyu idrak edememenin verdiği ilerleyemeyişe uğrasam da konuya girdikten (ameliyat gerçekleştikten) sonra bir gecede bitirdim ki zaten 103 sayfalık kısa bir kitap... Tabii bu uzatmada, benim uzun betimleme sevmeyişimin ve PDF oluşundan kaynaklı yazım yanlışlarının da etkisi çok büyük. Kitabın beni etkileyen kısmı biçimi değil içeriğiydi zaten. Bir kere fikir çok yaratıcı; insanın hipofizini alıp bir köpeğe takıyorsunuz ve hayvan yavaş yavaş insanlaşıyor. (İnsanlaşırken kedi öfkesi devam ediyor.)
Bu işi deneysel amaçla yapan klinik prof. ortaya çıkardığından çok memnun olmasa gerek, kitabın sonunda onu öldürüyor mu yoksa yeniden hayvana mı dönüştürüyor pek anlayamadım. İkinci ihtimal daha olası da olsa, asistanıyla konuşurken vakanın ikinci ameliyatı kaldıramayacağını söylemesi, burada bir mantık hatası doğuruyor olabilir.
Kitap birçok açıdan ele alındığında insana farklı bilgi ve mesajlar veriyor. Gerek tıp, gerek siyaset, gerek kültürel ve statüsel tutumlar olsun, okuyucuya verdikleri bilimsel ve düşünsel olarak azımsanamayacak türden.
Kişi tahlilleri ve hikayesel spoiler vermek yerine hipofiz denen gizemli bezi ele almak istiyorum fakat kitaptaki kadın karakterlerinin pasifliğine de deyinmeden edemeyeceğim. Bu beni biraz incitmiş olabilir, yine de anlatılan Çarlık Rejimine yakın bir dönem olduğu için de biraz makul karşılanabilir. Öyle ki; insana dönüştürdükleri köpek bile bilinçlenip kendi haklarını sorgulamaya, aramaya ve savunmaya başladığında bu koca profesörün hiç de hoşuna gitmedi.
Ve hipofiz...
Beynin kendisi bile modern tıp için gizemini korurken, beyinde 0.5 gram ağırlığında bir bez...
Vücudunuzun ve sizin tüm işleyişinizi dengede tutan, sizin siz olmanızı sağlayan her şey o...
Bir sağlıkçı olarak aldığım anatomi, hastalık bilgisi, gördüğüm vakalar ışığında ve hipofiz adenomundan (tümöründen) opere olan annesine, 3 ay boyunca refakat eden bir evlat olarak söyleyebilirim ki; hipofiz bunların hepsi ve daha fazlası...
Ameliyattan bir süre sonra annem başka biriydi sanki, kitapla karşılaştırınca insana dönüşen köpeğin verdiği tepkiler bu açıdan çok gerçekçiydi. Bunda yazarın doktor oluşunun da etkisi vardır eminim.
Köpek Kalbi, farklı bir bakış açısı ve yeni hayal gücü arayanlar için, uzun bir kitaptan sonra zihnini dinlendirmek isteyenler için hoş bir uğrak olabilir.
Sizi "vhouu, vhouu, vhouu hou houuuuuu" diyerek selamlıyorum ve keyifli okumalar diliyorum.