Gönderi

Terörle Mücadele Kanunu, 1991
Halit Çelenk'in belirttiği gibi "Düşünce suçları kalkıyor" diye sevinenlerin, bu sevinçleri gırtlaklarında kaldı. Terörle Mücadele Ya­sası bir yandan 141-142. maddeleri kaldırmış, ama öte yandan yeni bir dü­şünce suçu üretmişti: Yasanın 8. maddesi şöyledir: "Hangi yöntem, maksat ve düşünceyle olursa olsun Türkiye Cumhuri­yeti Devletinin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı hedef alan yazılı ve sözlü propaganda ile toplantı, gösteri ve yürüyüş yapıla­maz." Bu maddede belirtilen yazılı ve sözlü propaganda, basınla, radyo ve televizyonla, bülten ve afişlerle, bildirilerle, kasetlerle, toplantılarda yapı­lan konuşmalarla, verilen demeçlerle düşünce açıklanmasıdır. ... Demokratik rejimlerde bölücülük girişimleri ancak şiddet kullanılırsa suç sayılır, yoksa bu konuda görüş belirtmek ne Ceza Kanunlarının, ne de Basın Kanunlarının kapsamına girer. Ancak savaş durumlarında bu gibi olağanüstü önlemlerin alındığı görülmüştür. Fransa'da da Devletin bütün­lüğüne karşı propaganda yapılmasına sömürgecilik çağında, Cezayir'in ya da Madagaskar'ın bağımsızlığı için yapılan girişimlerde rastlanmıştır, yoksa normal günlerde değil. Örneğin Bask'ların, Breton'ların ya da Kor­sikalıların bağımsızlığı için her zaman türlü yazılar yazılır ama bunlar Ceza Kanununun kapsamına girmez. Bunlar düpedüz, düşünce ve anlatım özgürlüğü çerçevesinde ele alınır.
Sayfa 151Kitabı okudu
·
1 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.