Öncelikle merhabalar Hocam. Evet bizler şu dönemde dünyanın ve ülkemizin tek kurtuluşun müslümanca düşünme olduğuna inanıyoruz zira Kendisiyle yapılan bir mülakatta Garaudy şöyle söylüyor: “Batı Rönesans’ı, Müslümanlardan sadece tecrübe (deney) metodu ile tekniğini aldı. Onun Allah’a götüren ve insanlığa hizmeti esas alan yönünü bir tarafa bıraktı.”
Basit gibi görünen bu cümle bu basitliği içinde Batı tefekkür tarzı ile İslâmî tefekkür tarzı arasındaki önemli farklılığı işaret etmektedir. Bizler düşünceleri ile varolan varlıklarız bu düşünce sistemimiz yapılan herşeyde Allahın rızasını kazanmak çerçevesi dışına çıktığında şuan ki yaşanılan sorunlara kapitalizm ve komünizm gibi nice insan düşmanı bireyselci yaklaşım şekline dönüyor döndü ve devam etmekte. Pascal, Bodler, Göte, Tolstoy, Rembo gibi en mahrem seziş sınırlarını zorlayabilmiş yazarlara baktığımızda hepsinin Allah pervaneleri olduğunu lakin yol bilmeyen yanık pervaneler olduğunu görüyoruz. İnsanda kılavuzsuz iş yapmanın sonucu bulamamak veya büsbütün kaybetmenin ileri fakat en ümitsiz temsilcileri yapar bu denli insanların bile maddecilik batağına batması ve bu bataklık ile amel etmenin gelişmenin düşünmenin sonucunu tüm dünya şuan oluşturmuş olduğu celladından bir bir çekiyor yani düşünmek yeterli değil. Geçmişe bakıldığında müslümanca düşünmenin her canlı için hayrlı olduğu ortadadır. En önemlisi Kur'an böyle demiştir. Konunun ehemmiyeti pek kıymetlidir acizane burada anlattıklarımla kâfi gelinecek bir mesele değildir.