Oscar Wilde’nin biricik romanı olan Dorian Gray’in Portresi yazıldığı dönemde eşcinselliği barındırdığı gerekçesiyle büyük tepki görüp birkaç kez sansüre uğramış bir kitap.
Dorian adlı gencin egosuna yenik düşüp karakterini en aşağılara çekinceye kadar ahlaksızlaştığını, ruhunu şeytana sattığına inanılarak genç ve güzel kalabildiğini konu alıyor kitap. Doriana göre hayatta en önemli şey zevktir. Ne ahlak ne de mantık gibi olgular onun için bir şey ifade etmez, her şeye zevk alabildiği ölçüde saygı duyar. Kötülükten zevk aldığı için zamanla içindeki iyiliği de kaybeden Dorian zalim bir insana dönüşüverir. Fakat o kadar yakışıklı ve gençtir ki insanlar onun kötülük yapabileceğinin mümkün olmadığına inanır. Çünkü algılar sadece “çirkin” insanların “kötü” olabileceğini söyler.
Yazar akıcı, anlaşılır bir dil kullanmasının yanında alaycı ve iğneleyici bir üslup seçmiş. Uzun zamandır böyle sonu sürprizli biten kitap okumamıştım, şaşırttı. Tavsiye ederim. İyi okumalar..