sadece bir kişi için anlamı olan bir kelime gerçekte anlamsızdır aynı şey amaç ve eylemler için de geçerlidir der Adler. Yaşamın anlamını üç soru çerçevesinde oluşturur: 1) bu dünyadaki doğal kısıtlamalar altında benim hayatta kalmamı sağlayacak iş nedir? 2) hemcinslerimle işbirliği yapıp toplumun nimetlerinden faydalanacak iş nedir? 3) iki cinsiyeti cinsel yaşamı nasıl dikkate alırım? Kitapta yaşamın anlamı, ruh ve beden ilişkisi, aşağılık ve üstünlük duygusu, ilk anılar, rüyalar, ailenin ve okulun etkileri, ergenlik çağı-Adolesan, suç ve suçdan korunma, iş ve meslek, insan ve hemcinsi, sevgili evlilik üzerine durulmuştur. Eksik organın kişilerde alternatif oluşturduğundan bahseder çünkü eksiklik insanda tamamlama duygusunu geliştirir. Düşünmeye yöneltir ve daha iyisini yaptırır. aşağılık ve üstünlük duygusunu şu hikaye ile anlatır : ilk defa hayvanat bahçesine götürülen üç kardeşin aslana verdiği tepkiler şöyledir ;birinci çocuk eve gitmek istiyorum der , ikinci çocuk hiç korkmuyorum der , üçüncü çocuk ona tüküreyim mi der. 3 çocuğun da yaşamış olduğu şey aşağılık duygusu karşısında üstün olma becerisidir diye anlatılır. İnsanın kişiliği rüyadayken de uyanıkken de aynıdır ama rüyada toplumun talepleri daha hafiftir ve kişilik kendini uyanıkken olduğu kadar çekince ve gizleme taleplerini ardına saklamadığından bahsederek ,kişileri tanırken rüyalardan fatdalanılfığından bahseder. erken anılardan bahsederken insanın kendi Özü ve yaşam durumunu bildirdiğinden ya da kendi planladığı yaşam akışının nesnel çıkışı yani başlangıcı olmasından bahseder. Anının kendisi değil ne için alınmış olduğu önemlidir der. Sevgili evlilikten bahsederken Almanya’daki nişanlı olan çiftlerin evlenmeye uygun olup olmadığını anlamak için uygulanan gelenekten bahseder: nikah töreninden önce nişanlı çifti, ormanda kesilmiş bir ağacın yerde yattığı bir açıklığa götürğrler. İkisine de çift taraflı bir testere verirler çift bu ağacı kesmeye başlar, bu görev onların birlikte çalışmaya ne kadar istekli olduklarını gösterir. Bu iki kişilik bir görevdir. Aralarında güven söz konusu değilse birbirlerini çekerler ve hiçbir şey başaramazlar. Çiftlerden biri liderliği elde etmek istiyor ve her şeyi tek başına yapmak istiyorsa karşı taraf bunu kabullense dahi görev gereğinden iki kat daha uzun sürer. Her ikisi de girişimde bulunmak zorundadır. Fakat bu iki girişim birleşmek zorundadır bu alman köylüleri evliliğin en temel şartının birlikte çalışma isteği olduğunu çok iyi anlamışlardır

Ne İçin YaşıyoruzAlfred Adler · Atlantis Yayınevi · 2014517 okunma

··

251 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Sümii