Stefan Zweig “Mürebbiye” İsimli eserinde bulunan (4) adet öyküde insanların iyi niyetli olabileceklerini, karşılaştıkları bir durum karşısında bu durumdan yararlanmadan insaniyetlerini gösterebileceklerini ve başkalarınıda düşünüp ona göre davranıp hareket edebileceklerini göstermektedir. Stefan Zweig; *** “Mürebbiye” isimli bölümde iki kız çocuğunun mürebbiyesi ile çocukların bu mürebbiyeye bağlanmasını, mürebbiyenin başına gelen olayı ve evden ayrılışını anlatırken çocukların çevresine, aile bireylerini karşı güvensizliğinin onları farklı yollara yöneltebileceğini ve doğru olan şeylerin yanında doğru olmayan şeylerde yapabileceklerini tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor. - “Ahlaken zayıf olanların her zaman bir mazereti vardır.” *** “Yaz Novellası” isimli bölümde Como Gölü kıyısında bulunan Cadenabbia isimli tatil yerinde tatil yaban bir kişinin başka birine geçen yaz başından geçen bir olayı anlatırken kendi duygularını tatmin etmek için bir genç kızın duygularıyla oynamasını, onu kandırmasını ve bunun adamın yüzüne vurulmasını tüm çarpıcılığıyla anlatmaktadır. - “Yaşanmış, bizi terk edip gittiği o anın içinde yaşanmış, bitmiştir.” *** “Geç Ödenen Borç” isimli bölümde kısa bir dinlenmeye ihtiyacı olan ve tatili çıkan Margaret’ın çocukluk arkadaşı Ellen’e gençken verdiği sözü geçte olsa mektupla anlatarak tutmasını, bir insana olan gönül borcunun nasıl onu kırmadan ödenebileceğini ele alırken aynı zamanda bir insanın kendi zaaflarına nasıl karşı çıkabildiği ve karşısındaki bireyi nasıl düşünebileceğini bunun o kişi üzerinde nasıl bir etki yaratıp nasıl sonuçlar doğurabileceğini de göz önüne sermektedir. - “Günümüzde paradan, o lanet olası paradan başka bir şey geçerli değil, bir de yapabildiğiniz kadar reklam.” . - “Güzelliği teşekkürle karşılayan yalnızca gençliktir.” . - “Yürek her zaman kendini kandırmaya eğilimli...” . - “İnsana mutluluk kadar sağlık katan bir şey yoktur ve en büyük mutluluk da bir başka insanı mutlu etmektir.” *** “Kadın ve Yeryüzü” isimli bölümde yeryüzünün yakıcı kavurucu ve susuzluğunu, bu yakıcılığın bir kadının bir erkeğin dikkatini çekmesini, yaşanan bir olay ve bu olay esnasında yeryüzünün yakıcı kavuruculuğunun bir yağmur ile serinlemesini anlatmaktadır. - “... kimsesizlik bir tabuta kapanmak kadar ürkütücüydü...”

MürebbiyeStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202126,4bin okunma

·

8 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

İ. Erdi KIZAN