Mürebbiye

Stefan Zweig
Mürebbiyeleri katı bir ahlak anlayışının kurbanı olurken, yetişkin dünyasının gaddarlığıyla tanışan iki masum çocuk; Como gölü kıyısındaki bir otelin dingin ortamında gözüne kestirdiği bir genç kıza imzasız aşk mektupları yazarak zalimce bir oyuna girişen görmüş geçirmiş beyefendi; Tirol Alplerinde küçük bir lokantada gençliğinin platonik aşkıyla karşılaşan, artık düşkün ve yaşlı olan bu adama yıllar öncesinden duyduğu gönül borcunu ödeme fırsatı bulan evli bir kadın; bir genç kızın yarı histerik şefkat arayışında ifadesini bulan susuzluktan kurumuş toprak ve sıkıntılı yağmur bekleyişi. Zweig bu öykü derlemesinde, dönüştürücü deneyimleri sağlam anlatılara dönüştürmekteki ustalığıyla yine insanın kusurlarını, özlemlerini, karşılaştığı engelleyici durumları empatiyle çözümlüyor.
88 sayfa · İlk Yayın Tarihi: 1911
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

96 syf.
9/10 puan verdi
·
7 saatte okudu
MÜREBBİYE - Dikkat spoiler içerebilir!
Kitap dört farklı hikayeden oluşmakta. İlki kitaba da ismini veren mürebbiye. Bunda evlilik dışı ilişki yaşayan evin hizmetçisi ve bakmakla yükümlü olduğu kız çocuklarının gözlemleri var. İkinci novella da yaşlı bir beyefendinin genç bir kıza aşık olması ve mektup yazarak ondaki değişimleri okuyucuya yansıtması var. Ben en çok bu hikayeyi sevdim Üçüncü kısa hikaye eskiden ünlü biri olan düşkün bir adama eski hayranının duyduğu aşk hikayesi. Kadın ve Yeryüzü son hikayedir. Delikanlı genç bir kızı doğayla ilişkilendirip anlatmaya çalışmış. Bu Zweig başımıza gelen en güzel şey. İnsan psikolojisini onun kadar kimse tahlil edemedi. Keyifli okumalar diler, böyle güzel bir mecrayı bizlere sunduğu için 1K ekibine teşekkür ederim.
Mürebbiye
MürebbiyeStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202128,9bin okunma
96 syf.
·
Puan vermedi
·
7 saatte okudu
Stefan Zweig'in dört hikayeden oluşan kitabı. Kitaba ismini veren Murebbiye; katı bir ahlak anlayışının kurbanı bir kadın ve yetişkinlerin gaddarlığıyla tanışan iki masum çocuk. İkinci hikaye Yaz Novellası; Bir otelde can sıkıntısıyla, otelde kalan bir genç kıza aşk mektupları yazarak zalimce bir oyun başlatan geçkince bir beyefendi. Üçüncü hikaye, Geç Ödenen Borç; Tirol Alplerinde küçük bir lokantada gençliğinin platonik aşkıyla karşılaşan, artık yaşlı ve düşkün bu tiyatrocu adama, yıllar öncesinden duyduğu gönül borcunu onu onure ederek ödeme fırsatı bulan evli bir kadın. Dördüncü hikaye, Kadın ve Yeryüzü; Susuzluktan kurumuş doğa, sıkıntılı yağmur bekleyişi içinde otelde bir kızın uyur gezer histerik haliyle sefkat arayışı.
Mürebbiye
MürebbiyeStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202128,9bin okunma
88 syf.
8/10 puan verdi
·
26 saatte okudu
Yazarın bu kitabında adı ile aynı olan hikâyesinde Mürebbiye görevini ifa eden karakterin başına gelen olaylar sonucunda hiyerarşinin de vermiş olduğu baskıyla ötekileştirilen insanları anlatır. Bu tür olaylar geçmişte olduğu gibi günümüzde de karşılaşabileceğimiz olaylardır. Kitapta ayrıca yaşananların çocuk karakterler üzerinde bıraktığı
Mürebbiye
MürebbiyeStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202128,9bin okunma
96 syf.
10/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Dört öyküden oluşan bu eser Stefan Zweig'in en beğenilen eserlerinden birisidir. İncelememe başlamadan önce novella kelimesinin anlamını belirtmek istiyorum. Novella, romandan kısa fakat öyküden de uzun olan eserlere denir. Benim için Stefan Zweig ile bütünleşmiş olan bu terimi ben ilk kez Zweig ile duymuştum. Aynı zamanda şu an incelemesini
Mürebbiye
MürebbiyeStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202128,9bin okunma
·
Puan vermedi
İnsan kalbi kendini kandırmaya pek meyilli.
Stefan Zweig
Stefan Zweig
'den 4 öyküden oluşan muhteşem bir eser daha.
Stefan Zweig
Stefan Zweig
'in kadınlar ve kadınların duygularını kısacık öyküleri ile anlattığı
Mürebbiye
Mürebbiye
kitabını çok beğenerek okuyacaksınız. 1. Öykümüz mürebbiye; en saf, en güzel ve gerçekleri her zaman çocukların dilinden duyduğumuz yalansız dolansız duyguların dile gelmesini okuyoruz. Yazarımız
Mürebbiye
MürebbiyeStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202128,9bin okunma
63 syf.
·
Puan vermedi
·
7 saatte okudu
İki kadın, tek kader...
İki farklı kadın, iki farklı öykü ve onlara yazılan benzer bir son... Stefano Zweig'in üslubunda varoluş yakalayan kısa bir anlatı... Zweig, öykü yazının çocuklar için olduğu görüşünü temelinden sarsıyor. Toplumda öykülerin çocuklar, romanlarınsa yetişkinler için olduğuna dair bir önyargı söz konusudur. Zweig'e bu tabuyu yıktığı için şükran duyduğumu söylemeliyim. Üslubu ise okura alan tanıyor. Okurun zekasını küçümsemiyor. Kurguda okur tarafından doldurulacak boşluklar bırakıyor. Su gibi berrak cümleler birbiri ardına akıp gidiyor. "Dadı" adlı anlatıda yanlış adama duyulan bir aşk sonucu yaftalanan, aşağılanan bir kadın var. Erkek karakterin bundan etkilenmesi söz konusu bile değil. İki küçük kızın dadılarının ruh halinden etkilenerek olayları çözümlemeye çalışması üzerinden kurgulanmış. Kızların çocuksu masumiyetleri oldukça başarılıydı. Diğer anlatımız "Leporella" da ise kimsesiz bir kadının birinden gördüğü ilgi parçasıyla birden değişmesini izliyoruz. İlgi gördüğü kişinin mutluluğu için her şeyi yapabilecek bir kadın... Gördüğü ilgiyi yitirince tekrardan umutsuzlukla çökmesi... Cehennem-Cennet-Cehennem mitolojisi üzerinden hayat bulduğu söylenebilir. Yaşamın hiçbir güzelliğini kullanmayan tek başına bir kadın (Cehennem) birinin ona ilgi göstermesiyle hayat bulur (Cennet) o ilgi geri alınınca ilk halinden daha bedbaht bir duruma gelir (Cehennem)... Kısa ve akıcı bir anlatı olduğu için bir çırpıda okunuyor.
Dadı
DadıStefan Zweig · Aperatif Kitap · 201928,9bin okunma
96 syf.
·
Puan vermedi
Zweig bu kitabında bizlere 4 tane öykü sunmuş.Bunlar; 1.Mürebbiye 2.Yaz Novellası 3.Geç Ödenen Borç 4.Kadın ve Yeryüzü Mürebbiye'de iki kız kardeşe bakmakla görevli olan mürebbiye'nin yaşadıkları üzerine mürebbiyede oluşan değişiklikleri ve çocukların mürebbiyelerindeki değişikliği fark edip olan biteni öğrenmek isteyişlerini, çocukların
Mürebbiye
MürebbiyeStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202128,9bin okunma
88 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Stefan Zweig’in dört öyküsünü topladığı bu kitap, başlığa adını veren Mürebbiye öyküsü ile başlıyor. İki küçük kız kardeşin, mürebbiyelerinin başına gelen bir olay ile büründükleri araştırmacı ruh hali, onları hayatın er ya da geç tanıştığımız acı yüzü ile karşılaştırıyor. Güven duygusunun, sadakatin ve yaşamları boyunca onlara öğretilen dürüstlük algısının malesef gerçek hayatlarında yer almaması onları etrafllarındaki herkese karşı bir savunmaya geçmelerine neden oluyor. Bir yandan mürebbiyelerinin yaşadığı sıkıntılar, öbür yandan büyümeleri, yaşamı anlamaya başlamaları bu iki küçük kızın düşüncelerini ve yaşamlarını nasıl etkilediğine şahit oluyoruz.
Mürebbiye
MürebbiyeStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202128,9bin okunma
88 syf.
9/10 puan verdi
Ah Mürebbiye ah, ne okudum nasıl okudum pek aklımda kalmadı fakat Mürebbiye isminin bakire genç kızlar için kullanıldığı aklıma geldi. Hem de şimdi aklıma geldi. İnceleme yazmadan evvel Mürebbiye hikâyesinin konusunu tamamen unutmuştum yazmaya başladıkça, bilinçaltım bensiz bu bilgileri açığa çıkarmaya başladı. Vay be içimde benden bağımsız iradeye sahip bir canlı varmış. Hayırlısı olsun bakalım; ne diyeyim ki. Kitaplar yemek gibidir; yedikçe bedeninde dağılır. Kitap dört ayrı hikâyeden oluşuyor. Alışılmışın dışına çıkmıyor Stefan bey. Kısa ve akıcı yazıyor; yazarken de okuyucuyu sıkmadan olayların içinde sürüklüyor. Kısaca okumanızı tavsiye ederim. Keyifli okumalar dilerim.
Mürebbiye
MürebbiyeStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202128,9bin okunma
88 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Sanırım ben Stefan Zweig kitaplarının insanı değilim.
Zweig kitaplarını bir türlü sevemiyorum ya. Daha önce Amok Koşucusu, Satranç ve Bir Kadının Yaşamından 24 Saat adlı kitaplarını okudum. Üçünden tek beğendiğim Satranç’tı. O da kötünün iyisi gibi geldi bana valla. Önyargılı yaklaştığımı düşünüp bir kitabını daha okumaya karar verdim ve Mürebbiye’yi okudum. Önyargı kırmak için yanlış bir seçim mi yaptım bilmiyorum ama bunu da beğenmedim. Hitap etmedi bana hiç. Çıtayı yüksek tutmaya çalışarak okudum ama beklentimi hiç karşılamadı. Aslında değindiği konu güzel, yetişkinlerle çocukların dünyasının ne kadar farklı olduğunu ve yetişkinlerin çocukların dünyasına kendi dünyalarındaki gibi bodoslama dalınca o masumların ruhlarının nasıl incindiğini anlatmaya çalışmış ama bana hiç geçmedi yani. Kitaplarının abartıldığını da düşünmüyor değilim. Popüler kültüre mi kurban gidiyor, ne oluyor bilmiyorum ama, ben Zweig kitaplarının insanı değilim, bunu anladım. Okuyacak olanlara yine de keyifli okumalar dilerim tabi ki :)
Mürebbiye
MürebbiyeStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202128,9bin okunma

Yazar Hakkında

Stefan Zweig
Stefan ZweigYazar · 187 kitap
Babası varlıklı bir sanayici olan Stefan Zweig, küçük yaşlardan itibaren kültür ve edebiyat alanında eğitim görmeye başladı. İngilizce, Fransızca, İtalyanca, Latince ve Yunanca öğrendi. Viyana ve Berlin üniversitelerinde felsefe öğrenimi gördü. İlk şiirlerini lisedeyken, Hugo von Hofmannsthal'ın ve Rainer Maria Rilke'nin eserlerinin etkisiyle yazdı. 1901'den sonra Fransızca yazan Paul Verlaine ve Baudelaire'in şiirlerini Almanca'ya çevirdi. 1907-1909 yılları arasında Seylan, Gwaliar, Kalküta, Benores, Rangun ve Kuzey Hindistan'ı gezdi, bunu, 1911'deki New York, Kanada, Panama, Küba ve Porto Riko'yu kapsayan Amerika yolculuğu izledi. 1914 yılında Belçika'ya Émile Verhaeren'in yanına gitti. I. Dünya Savaşı'nda (1914-1917) gönüllü olarak Viyana'da savaş karargâhında "Savaş Arşivi"nde memur olarak çalıştı. Savaştan sonra Avusturya'ya dönerek Salzburg'a yerleşti. 1920 yılında, Frederike Von Winternit ile evlendi. Stefan Zweig Salzburg'da yaklaşık 20 yıl yaşadı. Kapuzinerberg'in yamacındaki villasında geçirdiği yıllar, Zweig'ın en verimli yıllarıdır. Kapuziner yokuşu, 5 numaradaki villayı, Friderike ile evli olduğu yıllarda satın aldı. Salzburg'da geçirdiği yıllar Zweig'ı edebiyatta doruğa tırmandırdı, en güzel eserlerini, kente ve Salzach’a yukardan bakan iki katlı, ağaçlar arasına gizlenmiş villada yazdı. Kısa sürede ünlü insanlarla dostluk kurdu, onları sık sık Salzburg'da konuk etti. Romain Rolland, Thomas Mann, H.G. Wells, Hugo von Hofmannstahl, James Joyce, Franz Werfel, Paul Valery, Arthur Schnitzler, Ravel, Toscanini ve Richard Strauss, Zweig'in konuğu oldu. Salzburg'da geçen yıllarında Zweig, Avrupa'nın düşünsel birliği için ağırlığını koydu; makaleleriyle ve konferanslarıyla aşırılıklara karşı uyarılarda bulundu; diplomatik çevrelere, akıl ve sabır çağrısı yaptı. 1927'de Almanya'nın Münih şehrinde "Duygu Karmaşası", "Yıldızın Parladığı Anlar" ve "Tarihsel Baş Minyatür" adlı kitapları yayımlandı, yine 1927'nin 20 Şubat tarihinde "Rilke'ye Veda" başlıklı konuşmasını yaptı. 1928'de Leo Tolstoy'un 100. Doğum Yıldönümü Kutlamaları'na katılmak üzere, Sovyetler Birliği'ne gitti. 1933'de, Nazilerin yakmaya başladıkları kitaplar arasında Yahudi kökenli Zweig'ın eserleri de yer alıyordu. 1934'te Gestapo'nun villasını basıp, silah araması üzerine Zweig ülkesini terk etmek zorunda kaldı ve İngiltere'ye, Londra'ya yerleşti. Ancak, kendini burada da rahat hissedemedi ve taşındı. Zweig, 1937'de ilk karısı Frederike'den ayrıldı ve bir yıl sonra Portekiz'e yanında Lotte Altman adında bir kadınla gitti. O sıralarda Avusturya, Alman Reich'ına katılmıştı ve Zweig da İngiliz vatandaşlığına geçmek için müracaat etti. 1939'da "Kalbin Sabırsızlığı" adlı romanı yayımlandı ve Zweig da, Portekiz seyahatine birlikte çıktığı Lotte Altman ile evlendi. 1940'ta İngiliz tabiiyetine girdi, II. Dünya Savaşı sırasında New York'a, Arjantin'e, Paraguay'a ve Brezilya'ya gitti. Zweig konferanslar için gittiği Brezilya'ya yerleşmeye karar verdi. Orada ünlü "Bir Satranç Öyküsü"nü kaleme aldı. Stefan Zweig, 1941'de Montaigne üzerine çalışmaya başladı ve "Dünün Dünyası - Avrupa Anıları" adlı otobiyografisini kaleme aldı. "Dünün Dünyası" kitabı, 1900’lerin başında gençliğini yaşamış bir yazarın yaşadığı dünyanın asla eskisi gibi olmayacağını farkettiğinde eski günlere düzdüğü bir övgüdür. Avrupa’nın içine düştüğü durumdan duyduğu üzüntü ve yaşamındaki düş kırıklıkları nedeniyle 22 Şubat 1942'de Rio de Janeiro'da, karısı Lotte ile birlikte intihar etti. Buna Hitler’in dünya düzenini kalıcı sanmasının verdiği karamsarlığın yanı sıra, kendi dünyasının asla bir daha varolmayacağı düşüncesi neden oldu. Üretken bir yazar olan Zweig, birçok konuda denemeler yaptı. Lirik şiirler yazdı, trajedi ve dram türünde sahne eserleri denedi, özellikle biyografi alanında önemli eserler ortaya koydu. Freud ve psikolojiye olan ilgisi onu bu alana yöneltti. Biyografi alanındaki çalışmaları, dönemin birçok ünlü kişisinin hayatlarını gözler önüne serdi. Üç Büyük Usta: Balzac, Dickens, Dostoyevski; Kendi İçindeki Şeytanla Savaşanlar: Hölderlin, Kleist, Nietzsche; Romain Rolland; Marie Antoinette; Magellan, Stendhal, Erasmus, Fouche eserleri bu biyografilerden birkaçıdır.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.