Amok Koşucusu

Stefan Zweig

Amok Koşucusu Konusu

Amok Koşucusu doktor olarak yardıma ihtiyaç duyan bir insana el uzatmanın vicdani yükümlülüğüyle kendi karmaşık duyguları arasında sıkışıp kalan bir adamın hikâyesidir. Hollanda Doğu Hint Adaları’nda görev yapan bir doktor, dara düşüp kendisine başvuran çok zengin bir kadının “yardım” talebini geri çevirir. Zira kadının mağrur ve hesapçı tavrı karşısında büyük bir öfkeye kapılmış, gururuna yenik düşmüştür. Ancak söz konusu olan insan hayatıdır. Kısa süre içinde pişmanlığın pençesine düşer. Kadına yardım etmeyi saplantı haline getiren doktor, Malezya halkında rastlanan bir nevi öldürücü delilik olan hummanın, amokun etkisi altına girer. Stefan Zweig (1881-1942): Roman, şiir, öykü, deneme ve oyun gibi farklı türlerde yetkin ürünler veren yazar, Viyana’da doğdu. Yaşamı boyunca Avrupa’nın hızlı değişimine tanıklık etti. 1913’te Salzburg’a yerleşti. 1934’te Nazilerin baskısı yüzünden bu kentten ayrıldı. Önce İngiltere’ye, 1940’ta da Brezilya’ya göç etti. 1942’de karısıyla birlikte intihar etti. Önemli denemeleri arasında Balzac, Dickens ve Dostoyevski’yi konu aldığı Drei Meister (1920; Üç Büyük Usta); Hölderlin, Kleist ve Nietzsche’yi incelediği Der Kampf mit dem Dämon (1925; Kendileriyle Savaşanlar) ile Casanova, Stendhal ve Tolstoy’la ilgili Drei Dichter ihres Lebens (1928; Kendi Hayatının Şiirini Yazanlar) sayılabilir. Yazara ün kazandıran bir başka yapıtı Sternstunden der Menschheit’tır (1928; Yıldızın Parladığı Anlar). Zweig ayrıca Joseph Fouché, Marie Antoinette ve Mary Stuart’ın nesnelikten çok sezgiye dayanan biyografilerini yazmıştır. Çok sayıda yapıtı arasında Verwirrung der Gefühle (1925; Karmaşık Duygular) adlı bir öykü kitabıyla Ungeduld des Herzens (1938; Sabırsız Yürek) adlı bir psikolojik romanı da mevcuttur.
Çevirmen:
Nafer Ermiş
Nafer Ermiş
Tahmini Okuma Süresi: 1 sa. 42 dk.Sayfa Sayısı: 60Yayınlanma Tarihi: Aralık 2021İlk Yayınlanma Tarihi: 1922Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıOrijinal Adı: Der Amokläufer
ISBN: 9786053329053Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Puan

7.910 üzerinden
25,1bin Puan · 3358 İnceleme

Amok Koşucusu Yorumları ve İncelemeleri

Tümünü gör
Semih Doğan

Semih Doğan

@muaddib
·
19 Kasım 2017 10:48
8/10 puan verdi
“Gerçekten hiçbir şey hatırlamıyorum, bana ne oldu bilmiyorum… Neden bu kadar çok Zweig kitabı okumaya başladım, bilmiyorum...” Stefan Zweig okuyanlar bilir, Zweig'in bir kitabını okuyan kişi artık iflah olmaz ve bütün kitaplarını okumaya başlar. Adeta bir Amok Koşucusu gibi... Peki Amok koşucusu nedir? Hemen cevaplayayım, bir tür çıldırma durumudur. Bu tabir, bugün dünyanın her yerinde benzer cinnet olaylarında faili tanımlamak için kullanılır. Kökeni bir çeşit intihar saldırısı geleneğine dayanır. Amok koşucusu sonuna kadar savaşır sonunda savaştığı şey uğruna ölür. Hem ülkemizde, hem de dünyanın pek çok yerinde, bir dizi insanı öldürüp ardından kendisini öldüren insanların haberlerini sürekli duyuyoruz/okuyoruz. İşte bunların hepsi birer amok koşucusu. Bu durumun aktörlerinden, şayet hayatta kalanlar varsa, ifadeleri de genelde şöyledir; “Gerçekten hiçbir şey hatırlamıyorum, bana ne oldu bilmiyorum…” İşte amok koşucusu da böyledir. Bir çıldırma haliyle harekete geçer. Kendisinin gücü kalmayacak ve artık düşüp ölecek hale gelene kadar karşısına çıkan her şeyi yok etme eğilimindedir. Esasen yazarımız Stefan Zweig da bir amok koşucusudur. Yaşamına intihar ederek son verdiğini düşünürsek, kısmen de olsa yazarın da bir amok koşucusu olduğunu söyleyebiliriz.
1.747 etkileşim
Feyzullah

Feyzullah

@TURGUD
·
22 Mart 2020 15:26
8/10 puan verdi
Amok Koşucusu Stefan Zweig'in benim için en değerli eseridir. Bu kitabı daha önce de sayısız kere okumama rağmen kafa dağıtmak için tekrar tekrar okurum. Tabi bunda sayfa sayısının da az olması bir etken. Amok hastalığı yanlış bilmiyorsam Malezya menşeili adamı deli gibi koşmaya iten bir hastalık. Gözünün döndüğünü kendisini amok kosucusuna benzeterek anlatan yazar harika iş çıkarmış. Keyifli okumalar diler, böyle güzel bir mecrayı bizlere sunduğu için 1K ekibine teşekkür ederim.
1.161 etkileşim
T O K E R

T O K E R

@mehmettoker
·
14 Eylül 17:26
8/10 puan verdi
İlk okumaya başladığımda ne okuduğumu anladım desem yalan olur derken bir anda olayların içerisinde buldum kendimi. Kitap nedenini bilmediğimiz bir kaza ile başlıyor, kahramanımız olayları anlatmaya başlıyor. İnsanların birbiri ile muhabbetinden, gülüşmelerinden, mutluluklarından rahatsız olan kahramanımız huzuru gündüzleri uyuyarak, geceleri ise ayakta kalarak bulmaya çalışıyor. Bir gece huzuru tek başına bulduğunu sandığı bir zamanda yanan piponun çıkardığı ışık bulunduğu ortamda yalnız olmadığını öğrenmesine vesile oluyor. Kitabın kapağındaki Amok Koşucusu ismi; Malezyalı iyi yürekli sıradan birinin içkisini içip, duygusal olarak umursamaz ve monoton bir moda girdikten sonra bıçağını kaparak, hızla at gözlüğü takmış gibi hedefe kilitlenip dosdoğru koşmasından bahsediyor. Kahramanımız yalnızlığını başka biriyle paylaştığı gecelerde artık hikâyesini Amok Koşucusuna benzeterek anlatmaya başlıyor. Başarılı bir doktor olan kahramanımızın kibir ve egosuna yenilerek nasıl bu duruma düştüğünün hikâyesini anlatıyor. Kahramanımızın hikâyesinde kibri, nefreti, duygusallığı, aşkı ve sonunda yaşamış olduğu pişmanlığa tanıklık ediyoruz. Yaptıklarını takdir etmeyenler olabilir ama sonunda sözüne sadık biri olduğunu göstermiş olması kahraman üzerindeki olumsuz havayı dağıttı diyebilirim. İnce bir kitap, başlarda biraz sıkıcı gelse de ilerleyen sayfalarda hikayenin akışına kapılıp gidiyorsunuz. Keyifli okumalar dilerim…
247 etkileşim
Oğuz Aktürk

Oğuz Aktürk

@distopikokur
·
23 Temmuz 2017 17:30
9/10 puan verdi
YouTube kitap kanalımda Amok Koşucusu kitabının da içinde bulunduğu kitaplık turu videomu izleyebilirsiniz: ytbe.one/yf0me602lnY Koşmak değerli şey. Ruhsuz, ilgisiz ve donuk bir şekilde öylece oturmalarımızın sonucunda biz de bazen nereye gittiğimizi bilmeden "sen" zamirini
421 etkileşim
Akademik Amele

Akademik Amele

@Bakinneokudum
·
06 Şubat 2021 18:09
Puan vermedi
Bugün hayatıma yeni bir kavram eklendi. Amok koşucusu; ilk duyduğumda biraz garipsesemde okudukça daha çok ilgimi çekti. Eminim hepimizin de farkında olmadan Amok koşucusu durumuna düştüğü anlar mevcuttur. Amok koşuculuğu bana göre insanın saplantılarına kurban gitmesidir. Arzuladığımız şeyi elde edemediğimizde saplantı haline getiririz. Sürekli onu düşünürüz, aklımıza bir mıh gibi çakılır. Onu istemekten vazgeçemeyiz, onun ardından gitmekten vazgeçemeyiz, sonunda ölüm dahi olsa ardından gideriz. ''Bir Amok koşucusuysanız uzun süre cezasız kalamazsınız, eninde sonunda sizi yere sererler...'' Umarım kendimizi belirsiz tehlikelere atılacak adımlardan alıkoyabiliriz. Saplantısı olmayan bir şekilde mutlu olur; saplantısı olan arzuladığını elde etse bile mutlu olamaz.
242 etkileşim

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 72.3
Erkek% 27.7
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Stefan Zweig
Stefan ZweigYazar · 187 kitap
Babası varlıklı bir sanayici olan Stefan Zweig, küçük yaşlardan itibaren kültür ve edebiyat alanında eğitim görmeye başladı. İngilizce, Fransızca, İtalyanca, Latince ve Yunanca öğrendi. Viyana ve Berlin üniversitelerinde felsefe öğrenimi gördü. İlk şiirlerini lisedeyken, Hugo von Hofmannsthal'ın ve Rainer Maria Rilke'nin eserlerinin etkisiyle yazdı. 1901'den sonra Fransızca yazan Paul Verlaine ve Baudelaire'in şiirlerini Almanca'ya çevirdi. 1907-1909 yılları arasında Seylan, Gwaliar, Kalküta, Benores, Rangun ve Kuzey Hindistan'ı gezdi, bunu, 1911'deki New York, Kanada, Panama, Küba ve Porto Riko'yu kapsayan Amerika yolculuğu izledi. 1914 yılında Belçika'ya Émile Verhaeren'in yanına gitti. I. Dünya Savaşı'nda (1914-1917) gönüllü olarak Viyana'da savaş karargâhında "Savaş Arşivi"nde memur olarak çalıştı. Savaştan sonra Avusturya'ya dönerek Salzburg'a yerleşti. 1920 yılında, Frederike Von Winternit ile evlendi. Stefan Zweig Salzburg'da yaklaşık 20 yıl yaşadı. Kapuzinerberg'in yamacındaki villasında geçirdiği yıllar, Zweig'ın en verimli yıllarıdır. Kapuziner yokuşu, 5 numaradaki villayı, Friderike ile evli olduğu yıllarda satın aldı. Salzburg'da geçirdiği yıllar Zweig'ı edebiyatta doruğa tırmandırdı, en güzel eserlerini, kente ve Salzach’a yukardan bakan iki katlı, ağaçlar arasına gizlenmiş villada yazdı. Kısa sürede ünlü insanlarla dostluk kurdu, onları sık sık Salzburg'da konuk etti. Romain Rolland, Thomas Mann, H.G. Wells, Hugo von Hofmannstahl, James Joyce, Franz Werfel, Paul Valery, Arthur Schnitzler, Ravel, Toscanini ve Richard Strauss, Zweig'in konuğu oldu. Salzburg'da geçen yıllarında Zweig, Avrupa'nın düşünsel birliği için ağırlığını koydu; makaleleriyle ve konferanslarıyla aşırılıklara karşı uyarılarda bulundu; diplomatik çevrelere, akıl ve sabır çağrısı yaptı. 1927'de Almanya'nın Münih şehrinde "Duygu Karmaşası", "Yıldızın Parladığı Anlar" ve "Tarihsel Baş Minyatür" adlı kitapları yayımlandı, yine 1927'nin 20 Şubat tarihinde "Rilke'ye Veda" başlıklı konuşmasını yaptı. 1928'de Leo Tolstoy'un 100. Doğum Yıldönümü Kutlamaları'na katılmak üzere, Sovyetler Birliği'ne gitti. 1933'de, Nazilerin yakmaya başladıkları kitaplar arasında Yahudi kökenli Zweig'ın eserleri de yer alıyordu. 1934'te Gestapo'nun villasını basıp, silah araması üzerine Zweig ülkesini terk etmek zorunda kaldı ve İngiltere'ye, Londra'ya yerleşti. Ancak, kendini burada da rahat hissedemedi ve taşındı. Zweig, 1937'de ilk karısı Frederike'den ayrıldı ve bir yıl sonra Portekiz'e yanında Lotte Altman adında bir kadınla gitti. O sıralarda Avusturya, Alman Reich'ına katılmıştı ve Zweig da İngiliz vatandaşlığına geçmek için müracaat etti. 1939'da "Kalbin Sabırsızlığı" adlı romanı yayımlandı ve Zweig da, Portekiz seyahatine birlikte çıktığı Lotte Altman ile evlendi. 1940'ta İngiliz tabiiyetine girdi, II. Dünya Savaşı sırasında New York'a, Arjantin'e, Paraguay'a ve Brezilya'ya gitti. Zweig konferanslar için gittiği Brezilya'ya yerleşmeye karar verdi. Orada ünlü "Bir Satranç Öyküsü"nü kaleme aldı. Stefan Zweig, 1941'de Montaigne üzerine çalışmaya başladı ve "Dünün Dünyası - Avrupa Anıları" adlı otobiyografisini kaleme aldı. "Dünün Dünyası" kitabı, 1900’lerin başında gençliğini yaşamış bir yazarın yaşadığı dünyanın asla eskisi gibi olmayacağını farkettiğinde eski günlere düzdüğü bir övgüdür. Avrupa’nın içine düştüğü durumdan duyduğu üzüntü ve yaşamındaki düş kırıklıkları nedeniyle 22 Şubat 1942'de Rio de Janeiro'da, karısı Lotte ile birlikte intihar etti. Buna Hitler’in dünya düzenini kalıcı sanmasının verdiği karamsarlığın yanı sıra, kendi dünyasının asla bir daha varolmayacağı düşüncesi neden oldu. Üretken bir yazar olan Zweig, birçok konuda denemeler yaptı. Lirik şiirler yazdı, trajedi ve dram türünde sahne eserleri denedi, özellikle biyografi alanında önemli eserler ortaya koydu. Freud ve psikolojiye olan ilgisi onu bu alana yöneltti. Biyografi alanındaki çalışmaları, dönemin birçok ünlü kişisinin hayatlarını gözler önüne serdi. Üç Büyük Usta: Balzac, Dickens, Dostoyevski; Kendi İçindeki Şeytanla Savaşanlar: Hölderlin, Kleist, Nietzsche; Romain Rolland; Marie Antoinette; Magellan, Stendhal, Erasmus, Fouche eserleri bu biyografilerden birkaçıdır.

Amok Koşucusu Sözleri ve Alıntılar

Tümünü gör
Emre Baştuğ

Emre Baştuğ

@EmreBastug
·
02 Nisan 2020 22:33
Söz konusu başkalarının derdi olunca nasıl da hep daha zeki ve daha nesnel oluruz..
8bin etkileşim
Mervé

Mervé

@mervekkkaya
·
22 Ekim 2021 19:17
Belki de insan her şeyi içine atmaktan boğuluyor zamanla...
2.921 etkileşim
YKY

YKY

@_yaseminkubra_
·
01 Temmuz 21:49
“Çok zor oluyor insanın her şeyi içine atması ve içinde debelenmesi...”
2.700 etkileşim
Ayşe Altuntaş

Ayşe Altuntaş

@elfielfu
·
26 Şubat 2022 22:48
Çok zor oluyor insanın her şeyi içine atması ve içinde debelenmesi...
1.740 etkileşim
MERVE

MERVE

@alintidunyasi1
·
14 Kasım 2021 23:07
"Söz konusu başkalarının derdi olunca nasıl da hep daha zeki ve daha nesnel oluruz."
1.349 etkileşim

Amok Koşucusu İletileri

Tümünü gör
Tüm İncelemelerim: Yazarlara Göre
NOT: BAZEN ARKA ARKAYA ÇOK FAZLA İNCELEME PAYLAŞTIĞIM İÇİN SORULUYOR. BUNLAR BANA AİT VE BİR SÖZLÜK SİTESİNDEKİ ÜYELİĞİM SÜRESİNCE PAYLAŞTIĞIM İNCELEMELER. BURAYA ZAMAN BULDUKÇA TAŞIYORUM. ________________________________________________
Agatha Christie
Agatha Christie
- Agatha Christie - 15 İnceleme
On Küçük Zenci
On Küçük Zenci
:
`*:.(¯`* Modern Klasikler Dizisi (İş Bankası) :*¤°´
– En Son Eklenenler: 196-202 arası. (Eylül 2022 itibari ile) Lao She - Kedi Gezegeni Louisa May Alcott - İyi Eşler Sinclair Lewis - Babbitt Jack London - İyi Köpekler Kötü Köpekler ve Kuzey Toprakları Virginia Woolf - Jacob’ın Odası Panait Istrati - Mihail L. Frank Baum - Muhteşem Oz