Çocukken okuduğumda heyecanlandığım, günümüzde okuduğumda ise beni çok farklı sorgulamalara yönlendirten bir masal oldu. Burdaki çirkinliğin aslınde metafor olduğunu düşünüyorum. Aslında Fromm'un uzun uzun anlattığı sevgi, bu metaforların ana odağı... Birini gerçekten sevince, ondaki kötü ve canavarca yönleri görmezden mi geliriz? Yoksa birini çok sevince, ondaki kötü ve canavarca yönleri değiştirmeye ve onu yontmaya mı çalışırız? Yani ben bunları düşündüm. Genel olarak yontulan biz olduğumuz için, bu soruya buradaki hanım arkadaşlarım en iyi cevabı verecektir! Ayrıca hep mi güzel duygular, onları kaybedince değere biner? Bu da yüzyıllardır süren bir kısır döngü gibi etrafımızda... Çok başka yerlere gittiğimi söylemiştim size!