Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

292 syf.
8/10 puan verdi
Bu eserinde birçok yazarın eserlerini -Dostoyevski, Tolstoy, Proust, Henry James, Hemingway, Çehov, Dickens, Jane Austen, George Eliot gibi - aynı bağlamda (Hicivciler ve Fantastikler, Şairler, Psikologlar, Romantikler, Karakter Yaratıcıları ve Komedyenler şeklinde) karşılaştırmalı olarak ve birçok açıdan -psikolojik, şiirsel, öykü ve roman yine özel alan olarak da biyografi üzerine- derin incelemeleriyle karşılaşırız. Virginia kendi zamanında önemli bir eleştirmendi. İncelediği eserin içine öyle bir giriyor ki esere ruh kazandırdığını hissedersiniz. İşte bütün bu alanlara olan hakimiyeti sıradan bir roman yazmasını engellemiş görünüyor. Dolayısıyla olmayan bir şey, ya da düzyazıya farklı bir nitelik kazandıracak bir anlayış ve teknikle yazmak istemiş eserlerini. Dikkatimi çekenlerden biri olan Kadınlar ve Kurmaca adlı makalesi Kendine Ait Bir Oda denemesinin özet hali diyebiliriz. “Elbette yasalar ve gelenekler, bu tuhaf sessizlik ve üretkenlik aralarından büyük ölçüde sorumludur. Bir kadın, 15. yüzyılda olduğu gibi, ebeveynlerinin seçimi olan erkekle evlenmediğinde dayağa ve odanın bir köşesine atılmaya maruz kalıyorsa, düşünsel atmosferin sanat eseri üretimine uygun değildir.” Bu makalede kadınların sanatsal anlamda kendini ifade etme açısından ne tür sorunlar yaşadığını ve bu sorunları ne şekilde aşabilecekleri üzerine bir analizini görürüz. Bütün bu sorunları gelecek kadınlarının aşacağını düşünür. Ve bunları aştıkları zaman da, artık savunma ve ispatlama psikolojisinden arınmış olarak sanatsal dünyaya katkı sağlayamaya başlayacaklarını öngörür. “…gelecekten haber verirsek, kadınlar zamanla daha az ancak daha iyi romanlar yazacaktır. Kadınlar sadece romanla yetinmeyecek; şiir, eleştiri ve tarih de yazacaklardır. Elbette bunun için, kadınların uzun zamandır kendilerinden esirgenenleri -boş vakit, para ve kendilerine ait bir oda- elde edecekleri o altın, belki de efsanevi döneme bakıyoruz.” Kütüphanedeki Sanatlar’da kütüphane insanını anlatır ve bunları ikiye ayırır, bir kısmı kendini öğrenmeye adar diğer kısmı ise kendini tamamen okumaya kaptırır, okur da, okur! Bunlar arasındaki farkı makalenin girişinde şöyle açıklar: “Öğrenmeyi seven kişi ile okumayı seven kişi arasındaki eski karmaşayı ortadan kaldırmakla ve her ikisi arasında herhangi bir bağlantı olmadığına işaret etmekle başlayalım. Bilgili kişi bunu kalpten isteyerek kitapları bir gerçek kırıntısı keşfetmek için araştıran sabit, konsantre olmuş, yalnız ve şevkli kimsedir. Eğer okuma arzusu daha fazla galip gelirse, kazanımları gitgide azalır ve parmakları arasında yok olur. Diğer yandan iyi bir okuyucu, öncelikle öğrenme isteğini kontrol etmelidir; eğer bilgi ona iyice yapışırsa, bunu devam ettirmek için gayret edip sistemli bir şekilde okumaya başlayarak bir uzman ya da yetkili bir kişi olması, bizlerin sadece ve yalnızca okuma isteği olarak gördüğümüz insancıl isteği öldürebilir.” Aynı zamanda en verimli okuma yaşını da 18-24 olarak gösterir… Bu makale içinde kullandığı “Kötü kitaplara çok şey borçluyuz” ifadesi de güzel bir şekilde yerine oturur. Gerçekten dolu dolu bir kitap, okuduğunuzda Virginia’nın bilgi birikiminden fazlasıyla nasiplenirsiniz üstünde durulacak çok nokta var, hepsine burada değinmek mümkün değil ancak son olarak Dar Sanat Köprüsü’ne değinecek olursam, modern şiirin analizi hakkındadır. Ne şekilde hareket ettiği ve bu hareketlerin olası nedenleri… Bunları biraz açıkladıktan sonra, yeni bir roman türünden bahsetmektedir, “yamyam roman” bu roman sanatın birçok türünü yutan romandır. Evet, yutmak tabiri yerinde bir tabirdir çünkü yutunca haliyle ortadan kaldırdığı ya da ortamdan azalttığı şeyi de içinde barındırır. Tabii Virginia’nın kalemine az çok aşina olanlar bu makalede bahsedilen roman şeklinin aslında kendisinin ortaya koymaya çalıştığı yeni roman anlayışı olduğunu rahatlıkla çıkarabilir. “İlk olarak, bu romanın bildiğimiz roman türünden esas olarak yaşamdan oldukça uzak durması bakımından farklı olduğu tahmininde bulunulabilir. Şiir gibi, detaylar yerine ana hatları vermektedir. Roman türünün özelliklerinden birisi olan muhteşem gerçekleri kaydetme gücünü çok az kullanmaktadır. Karakterlerinin evleri, gelirleri ve meslekleri hakkında bize çok az şey anlatacaktır; sosyolojik romanla veya belli bir çevrede geçen romanla çok az benzer yönü olacaktır. Bu sınırlamalarla birlikte, karakterlerin hislerini ve düşüncelerini yakından ve canlı bir şekilde ancak farklı bir açıdan anlatacaktır. Roman türünün şimdiye kadar yaptığı gibi sadece veya esas olarak insanların birbirleriyle ilişkilerini ve birlikte yaptıkları eylemleri değil aklın genel düşüncelerle ilişkisini ve tek başına olduğu zamanki monologunu vermesi bakımından şiire benzeyecektir.”
Granit ve Gökkuşağı
Granit ve GökkuşağıVirginia Woolf · İletişim Yayınevi · 201050 okunma
··
87 görüntüleme
Gülci okurunun profil resmi
Yine dolu dolu bir kitaptan sonra dolu dolu bir inceleme. Wirginia' nın anlaşılması ve yükünün paylaşılması ( bence bu daha güzel bir detay ) için bu incelemelerin kitap hakkında fazla önem taşıyor eline , yüreğine sağlık. Dolu dolu hep yaz ben de açtığın yolda hedefe ulaşayım.
RA okurunun profil resmi
Teşekkürler Gülci ;)
Lady Petite okurunun profil resmi
Açıklayıcı ve bilgilendirici.. Eline sağlık. ☺️
RA okurunun profil resmi
Teşekkürler 🖐️
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.