Büyülü gerçekçi anlayış ile yazılmış kurgusal bir eserdir. Melez bir türdür. yani birçok türden yararlanılmıştır; mani, tekerleme, masal vb.
Latife Tekin burada, yoksulluğu ve gecekondu yaşamını anlatmıştır. Bir çöp tepesinin üzerine, fabrika atıklarının arasına kurulan bir gecekondu mahallesinin hikâyesidir. Fabrikalardan sızan pis, mavi sular derelere karışıyor ve herkes zehirleniyor. Böyle kötü betimlenmiş bir yere Çiçektepe adının verilmesi de ironiktir.
Ayrıca bu eser, göç sorunundan da bahseder. Zaten büyülü gerçekçilik de sosyal meseleler üzerinde durur. Latife Tekin de bunun en iyi örneklerini verir.
Kitapta çok fazla karakter vardır ve bunların hiçbirisi birbirinin önüne geçmez. her bölümde farklı birinin hikayesi anlatılır. Bahsettiğim bu hikayeler normal hikayelere benzemez, okuyunca görüleceği gibi büyülü hikayelerdir.
Sıradan eserlere benzemeyen bu kitap bence mutlaka okunmalıdır.