Küskün Kahvenin Türküsü'nden sonra tekrar bir Carson McCullers kitabı okumayı istiyordum.
Kitabın ilk sayfalarında tek bir karakter üzerinden ilerleyeceğini düşünmüştüm yazarın. Ama kitapta bulunan her karakter derinlemesine incelenmiş ve bakış açılarını düşündüğünüzde her karakterin yaptığı şeylerin o bakış açısıyla birebir örtüştüğünü görüyorsunuz. Kitap tek bir karakterden çıkıp bir toplum incelemesine dönüşüyor giriş bölümünden sonra. Toplumsal yargılar, ırkçılık ve değişime karşı direnç ana konularıydı kitabın. Ve hepsi öyle güzel bir dille anlatılmış ki yavaş yavaş okuyup tadını almak istiyor insan. Diğer bir konu da zaman kavramıydı. Zaten zaman ve zaman algısı diyince bende hemen bir okuma isteği oluşuyor. Bu konu da yine güzel işlenmişti kitapta.