Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

152 syf.
·
Puan vermedi
Yazar yirmi bir yaşındayken gördüğü bir gazete kupürü ile oldukça sarsılıyor. Kupürdeki asılmış kadın fotoğrafı ve hikayesi Pınar Kür’ü o kadar etkiliyor ki yıllar boyunca kafasında bu öykü ile yaşıyor. Yıllarca araştırma, karakterleri ve öyküyü biçimlendirme üzerine emek veriyor. Nihayet on beş yıl sonra Asılacak Kadın’ı okuyucu ile buluşturuyor. Eserin müstehcen bulunarak toplatılmasından sonra da mahkemede hak mücadelesi vermek zorunda kalıyor. Melek, köyden getirtilip bir yalıya hizmetçi olarak verilmiş, dedesinden başka kimseden sevgi görmemiş bir kız çocuğu. Bakıcılığını yaptığı yaşlı hanımı ölünce oğlu Hüsrev Bey tarafından yalıda alıkonuluyor ve türlü eziyetlere, sapıkça davranışlara maruz kalıyor. İtiraz etmiyor, edemiyor. Ne yaşamında, ne de mahkeme esnasında itirazın ne olduğunu bile bilmiyor zaten. Yalçın karakteri, kalfanın oğlu, Melek’i kurtarmak için Hüsrev Bey’i öldürüyor ama suçlu olduğuna mahkemeyi inandıramıyor. Romanın diğer önemli karakteri mahkemeyi yürüten yargıç Faik İrfan Elverir. Kitap üç ayrı bölümden oluşuyor. Önce yargıcı, sonra Melek’i, en son da Yalçın’ı okuyoruz. Yargıcın ve Melek’in bölümleri bilinç akışı tekniği ile yazılmış. Hem de ne yazılmak! Yazarın zor bir iş başardığını düşünüyorum. Her karakterin zihnini ayrı ustalıkla aktarmış. Duygular, düşünceler, imgeler, anılar... akmıyor çağlıyor adeta. Özellikle Melek’in zihnine eşlik etmek, yerel dil kullanıldığı için daha zordu ama çok sahici ve sarsıcıydı. Yalçın’ın bölümleri olayların detaylarını aktarması, monologlar, yaptığı çözümlemeler açısından vurucuydu. Suçluya, suça sessiz kalan insanlara, kirli beyinlere, adaletsizliklere, ezilmişliklere, öğrenilmiş çaresizliklere... isyan ederek okuduğum unutulmaz bir roman oldu. İçerik olarak beğendim, biçim olarak daha da çok beğendim. Öneriyorum.
Asılacak Kadın
Asılacak KadınPınar Kür · Can Yayınları · 20184,930 okunma
·
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.