Ölüm dürtüsü, hedefine ulaşmayarak doyuma ulaşır. Dahası Freudcu teoride dürtünün hedefine ulaşmasını önleyen ketlenme, harici veya dış kaynaklı bir engelle ilişkili değil, bizatihi dürtünün faaliyetinin bir parçası olarak anlaşılır. O halde ölüm dürtüsünün tam paradoksu şudur: Dürtünün hedefi (Ziel) ölümken, dürtüye özgü pozitif faaliyet bu hedefin gerçekleşmesini önlemektir; dürtü başlı başına zielgehemmt, yani hedefi bakımından ketlenmiştir, ya da yüceltilmiştir "dürtünün hedefinin ketlenmesi yoluyla tatmin olması" tam da yüceltimin tanımıdır. O halde amiyane anlayışın aksine yüceltim, dürtünün başına özel şartlar altında gelen bir şey değildir; dürtünün kendi alınyazısıdır.