Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

80 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 saatte okudu
Mektup'u Beklerken
Bir oturuşta bitirebileceğiniz akıcılıkta incecik bir kitap ama bittikten sonra uyandırdığı hisler uzun süre sizinle kalacak eminim. Emekli maaşı bağlanmasını 15 yıldır bekleyen emekli bir albay, her cuma maaşın bağlandığını bildiren mektubu umutla bekler ama o mektup hiç gelmez. "Umut karın doyurmaz ama insanı ayakta tutar." diyor albay. (s.49) Yokluktan ötürü ertesi günü dahi nasıl çıkaracakları meçhulken, bunca yıl umut sayesinde bir şekilde ayakta kalabilmişler, o ve eşi. Albayın eşi ise yoklukla geçen zor yılların neticesinde güçlü, ketum bir kadına dönüşmüş ancak kitap boyunca artık sabrı taşma noktasına geldiğini hissediyorsunuz. Çıkar yolu bulamadıkça ruhu yorulmuş, bu durum da kendini giderek artan astım krizleri - kendi deyimiyle yavaş ölüm- olarak gösteriyor."Bir ömür boyu pislik yedikten sonra şimdi bir horoza gösterilenden daha az ilgiyi hak ediyorum ha?" (s.71) şeklinde de eşinin düşüncesizliğini ve yaşadığı değersizlik hissini paylaşıyor. Horoz konusuna gelince, albayla eşinin çocukları ölmüş, öldürülmüş. Ondan yadigar kalan horoz ise evin en büyük boğaz masrafı. Onu ileriki aylarda horoz dövüşlerinde dövüştürmek ve bahislerden gelecek para yine ileri vade için albaya bir umut kaynağıdır. Kitabın bence en etkili bölümlerinden biri, eşinin zoruyla albayın avukatıyla görüşmeye gitmesidir. Dosyada bunca zamandır bir netice alınamamasını avukata bağlamaktadır eşi. Avukat, albay için paha biçilemez değeri olan ve haklılığını kanıtlayan dosyadaki belgeler için; "Ama o belgeler binlerce daireden, binlerce elden geçip, Harp Bakanlığı'nın kim bilir hangi bölümüne gittiler" diyerek, kangren olmuş hukuk sistemini gözler önüne seriyor.(s.34) Bir kişi için hayati önem taşıyan bir kağıt parçası ve çok hızlı bir şekilde işleme konabilecek bir talep. Ancak iş bilmez memurlar, değişen başkan ve kabinesi yüzünden, kim bilir daha kaç yıl albayın dosyası hallolmayacak. Haklı davasının beklentisinde yitip giden bir hayat ama bunun gibi binlercesinin bile hiç farkında olmayan ve bunu normalize etmiş kangren bir sistem. Bu durum, insanda çok tanıdık bir his bırakıyor. Kitap bittiğinde bende bıraktığı his, Yeşilçam filmlerindeki fakir, gururlu ve kıymeti anlaşılamamış Yaşar Ustayla, evi kıt kanaat geçindirmeye çalışan, saçını süpürge etmiş emektar Melek Hanım'ın bıraktığı hisle çok benzerdi. İyi okumalar dilerim!
Albaya Mektup Yok
Albaya Mektup YokGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20208,4bin okunma
·
7 görüntüleme
Batuhan Arslanoğlu okurunun profil resmi
Yüzyıllık yalnızlık ve kırmızı pazartesi birbirine albay aureliano buendia ile selam çakmisti. Gerinaldo Marquez acaba burda karşıma çıkar mı diye merak ettiğim kitap
Deniz okurunun profil resmi
Hayal kırıklığına uğramayacaksınız o zaman :) En kısa zamanda okursunuz umarım.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.