Zebercet, Anayurt Otelinde yalnızlığa hapsolmuş, her günü birbirinin aynısı olan günler geçiren, otelden sadece tıraş olmak için çıkan tek düze hayat süren bir otel müdürüdür. Bir gün Ankara treni ile otele gelen güzel bir kadının ertesi gün bir hafta sonra tekrar geleceğini söyleyerek otelden ayrılması üzerine Zebercet'in hayatı tamamıyla değişir. Zebercet her gün kadının kaldığı odaya girer ve kadınla olan konuşmalarını tekrar edip durur. Kadını takıntı haline getirir ve odadaki hiçbir şeyi değiştirmeyerek de kadının tekrar geleceği günü bekler. Ama beklenen gizemli kadın hiçbir zaman otele bir daha gelmez. Günden güne yalnızlıkla boğuşan Zebercet otelin hizmetçisi ortalıkçı kadın ile yalnızlığını gidermeye çalışır ve duygusal açlığın cinsel saldırıya dönüşmesi ile ortalıkçı kadını ve beraberinde otelin kedisini de öldürür. Oteli kapatmaya karar veren Zebercet zamanla herkese ve her şeye karşı yabancılaşmaya başlar ve kendini asma planlarına başlamasıyla yaşamı dönüşü olmayan bir yola sürüklenir. "Anayurt Oteli" insanın içini sıkan, kasvetli ve karanlık aynı zamanda akıcı olmayan bir kitap. Eğer -başlarda benim de yaptığım gibi- normal bir roman gibi okumaya başlarsanız tek gördüğünüz cinsel dürtüleri ağır olan karanlık bir karakter olacaktır. Ancak Zebercet'i çözümlemeye başladığınızda kitap anlam kazanmaya da başlayacaktır. Zebercet, derinlerde gizlenmiş bilinçaltımızı dışa yansıtmış, toplum baskısından kafasını kuma gömen, hayata tutunamayan sıradan bir insan. Yusuf Atılgan bu sıradan insanı çok güzel bir şekilde kelimelere döküp karşımıza çıkarmış. Birbirinin benzeri bir kitap okumak istemeyen herkese okumasını öneririm.

Anayurt OteliYusuf Atılgan · Can Yayınları · 202330bin okunma

·

90 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ceren