Gönderi

153 syf.
2/10 puan verdi
Bu kitabı sevmeyi dışlayan bir sevmeme ediminin tüm olası formasyonlarının bir difarensiyel olgu yaratmasının uzay zamanda oluşturduğu kilit diyagramların tekil durumlar üzerinde yarattığı baskıdan kaçmak pek mümkün görünmüyor. Fakat bunlar konik olan veya konik olmayan komik olguların ilksel postulalarından başka bir şey değildir. Tam bu noktada ortaya çıkan şey; uzay-zamanda var olan ve olguya içkin sözcelerin yarattığı fonsiyonların biçimselliklerinin hem kendini kapsayan hem de kendine aşkın durumlarında meydana gelen söylemsel kırılmalardır. Buna dışsal zamanda yumurtlayan terbiyeli tavuk partisyonu demek mümkün görülmekle beraber namümküniyeti her zaman olguya içkin ve haliyle düalizm yaratan topolojik bir mikro-segmentsel kavram olarak varlığını koruyacaktır. Yukarıdaki paragraf ne kadar anlamlıysa bu kitap da o kadar anlamlı benim için. Çoğunluğu kabuller üzerine kurulu yani hiçbir şey söylemiyor olma ihtimali kendine içkin:), ampirik olmayan olgular ve söylemler üzerine ne dediği belirsiz fakat sanki fiziğin en derin teoremlerini anlatırcasına ezoterik, komplike ve anlaşılmaz olmaya çalışan ama aslında hiçbir şey hakkında her şeyi ya da her şey hakkında hiçbir şey söyleyen bir kitap. Ve bu kitabı okurken Arthur Schopenhauer’in şu cümlelerini hatırlamamak mümkün değil: “Söylenmeye değer herhangi bir şeyi olan kimse onu yapmacık ve gayritabii ifadeler, çetrefilli deyimler ve karanlık telmihler içinde gizleme lüzumu duymaz. Tam tersine o bunu olabildiğince yalın, açık ve naif biçimde dile getirmesini bilir ve dolayısıyla hedefini bulmayacağından (beklenen etkiyi uyandırmayacağından) en küçük bir kuşku duymaz.”
Foucault
FoucaultGilles Deleuze · Norgunk Yayıncılık · 201358 okunma
·
128 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.