“Bu bakımdan gelişen düşünselleştirme ve rasyonelleştirme süreci, içinde yaşadığımız şartları anlamadaki bir gelişmeye işaret etmez. Vardığımız nokta bu şartları anlamayı sahiden istememiz halinde herhangi bir zamanda bunu yapabileceğimiz bilgisi ya da inancıdır. O halde sürecin anlamı ilke olarak gizemli, öngörülemez kuvvetler tarafından yönetildiğimiz değil, aksine ilke olarak her şeyi hesaplama yoluyla denetleyebileceğimizdir. Bu da dünyayı büyüden sıyırma anlamına gelir.”