Bireysel psikoji kuramının kurucusu Alfred Adler. Öncelikle ilk aklıma gelen bireysel psikoloji deyince bireyin bireysellesmesi konusunda ağırlık olacağını düşünmustum evet bu ağırlık var; ama bununla birlikte topluma yararli olmayı da gerekli kilmistir. Bireysel psikoji hem bireyin kendini gerçekleştirmesi, benliğini disavurmasi, ve bunlarla birlikte topluma çevreye yararli bireyler olması gerektiği inancını benimsemiştir. Kişilerin yalızca bütünleşmiş ve tamamlanmış varlıklar olarak anlaşılabilir olduklarını ileri sürerek, kişiliğin bütünlüğünün üzerinde durmuştur. Geçmişten çok istek ve beklentilerimiz davranışlarımızı şekillendirir diyerek davranışların amaçlı olduğunu belirtmiştir. İnsanlar yaşamlarına aşağılık (yetersizlik) duyguları ile başlamaktadır. Bu aşağılık duyguları evrenseldir. Çocuk, kendisinden çok daha güçlü ve yetenekli yetişkinler arasında kaçınılmaz olarak yetersizlik duyguları yaşar. Bu aşağılık (yetersizlik) duyguları, insandaki temel güdü olan üstünlük çabasının da kaynağıdır. Bu tür davranış bozukluklari da bireysel psikojinin konusunun temelini oluşturmuştur. Freud ile bir çok konuda ayrı düşmüş, Freud’un içgüdüsel etkileri gereğinden fazla vurguladığını ve toplumsal ve kültürel etkenleri göz ardı ettiğini düşünmüştür. Freud’un genelde olumsuz tutumuna katılmamis insanın karanlık yönüne odaklandığını, davranışın içgüdüler ve bilinçdışı tarafından belirlendiğini vurgulamak yerine onun olumlu yönlerine de vurgu yapmak gerektiği gorusunu savunmaktadir. Ve dikkat ettiğim bir nokta da bilinçaltı kelimesinin kullanmamasi. Anlamsal olarak bilinçaltı var tanımı var ama bilinçaltı kelimesini kullanmaktan kaçınmistir. Psikodinamik yaklaşımın ilk uygulayıcılarındandır. Freud ile işbirliğinden sonra Adler, başkanı olduğu Viyana Psikanaliz Derneğinden ayrılarak 1912 yılında Bireysel Psikoloji Derneğini kurmuştur. Genelde psikiyatrlarin ve doktorların yaşadıkları bir travma sonucunda bu mesleğe yöneldiklerini ifade etmiştir. Adler in de çocukluğu pek iç açıcı geçmemiş, ağabey Sigmund sağlıklı başarılı bir ogrencilik çocukluk dönemi geçirirken Adler onun aksine hastalıklı ve basarız geçirmiştir. Yaşadığı ilk yıllar çocukluk zayıflıkları ve aşağılık duygusu mücadeleleriyle geçmiştir. Yaşadığı hastalıklar sebebiyle annesi tarafından şımartılmış, erkek kardeşinin doğumuyla aile içindeki popülerliğini yitirmiştir.Babasıyla güvene dayalı bir ilişki kurmuş, büyük kardeşi Sigmund’u kıskanması çocukluk ve ergenlik yıllarında ilişkilerinin kötü gitmesine sebep olmuştur. Çocukken geçirdiği hastalıklar, kardeşinin yanı başında ölmesi onu tıp alanına itmistir. Önce göz, sonra iç hastalıkları alanında ihtisas yapan Adler daha sonra psikiyatri alanını seçmiştir. Kitabında da değindiği gibi "küçükken bir kayıp yaşayan bireylerin doktorluk mesleğine yöneldiğini" ifade etmiştir. Tıpkı kendisi gibi. Kitabın kolay okunması ve kendi deneyimlerini, hastalarından örnek vermesi daha kolay anlaşılır kılmış kuramı. Okunmasi kolay bir kuram kitabı. Ne demek istediğini kolayca anlayıp evet doğru dediğiniz noktalar çoğunlukla. Kitabında, ruh ve beden, aşağılık ve üstünlük kompleksi, anılar, düşler, aile, okul, yeniyetmelik, suç, meslek, sevgi ve evlilik konusunu ele almış ve kendi deneyimlerle kuramı doğrultusunda kanitlamalar yapmıştir. Kitapta bütün degisik insan tiplerini anlayabilecek düzeye ulaşıyoruz. Bu tipler arasında aslında çok buyuk fark olmadığını, aynı tür başarısızlık, sorunlu cocuklarda, nevrozlularda, psikozlularda, canlarina kiyanlarda, alkoliklerde ve cinsel sapiklarda suça yönelim sebepleri genellikle aynı: Simartilan çocuk, ilgisiz birakan ebeveyn, üstünlük sağlamak ve dikkat cekmek isteyen aşağılık kompleksine itilmiş, anlasilmayip görmezden gelinen çocuk modeli. İşte her şeyin temeli bu eksiklikler ve fazla olan davranis tipleri olduğunu soyler ve yaşamı bu gezegen üzerindeki varlığımızı sürdürmek, engelleri yenip gucluklerin üstesinden gelmek olduğunu belirtir. İnsanları yargılamamak ve onları anlamak, benliğimizdeki varolanlari dışavurup, topluma çevreye faydalı olmak istiyorsak bu kitap tam da size göre...

Yaşamın Anlam ve AmacıAlfred Adler · Say Yayınları · 20211,478 okunma

·

241 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.