Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Envâru’l- Âşıkîn
Envâru'l-Âşıkîn beş bâba ayrılır. Her båbın fasılları vardır. Fasıllar da meb'as adı verilen bölümlerden oluşur. Birinci bâb, mevcudatın tertip ve nizamı hakkındadır. Bu bölümde, varlıkların tertibindeki esrar, arşta ve semada bulunanlar, gök ehlinin halleri anlatılır. İlk bâb, diğer bâblara nazaran kısadır. İkinci bâb, bir nevi kısâs-ı enbiyâdır ki bu bölümde Hz. Âdem'den (a.s.) başlayarak cümle peygamberân-ı izam hazaratının hikâyelerinden bahsedilir. Her peygamberin kıssasında mühim yer tutan bölümler etraflıca incelenmiştir. Mucizeleri, duaları, gayretleri ve ibretleriyle tüm peygamberler hakkında pek çok bilgi sahibi olabileceğimiz ikinci bâb oldukça geniştir. Bu güzel bahis, elbette ki Fahr-i Alem Efendimiz Hazret-i Muhammed Mustafa'nın (s.a.v.) siyerini de anlatır. Efendimiz'den (s.a.v.) ve onun ehl-i beytinden, ashabından ve halifelerinden de kıssalar sunan ikinci bâb, müstakil bir siyer kadar detaylıdır. Üçüncü bâb, melâike-i kirâm hakkındadır. Bu bâb meleklerin peygamberleri olan Cebrail (a.s.). Mikail (a.s.), Azrail (a.s.) ve İsrafil (a.s.) hakkında bilgi vererek başlar. Sonra kirâmen kâtibîn, hafaza melekleri ve diğer meleklerin vazifeleri anlatılır. Bu bâbda ruhların makamlarına dair bir fasıl da yer almaktadır. Dördüncü bâb, kıyametten bahseder. Mevzu kıyamet olunca en başa itikadi meseleleri koyar Ahmed Bican Hazretleri. İtikat mühimdir. Tüm ahiret hayatının kilit noktasıdır itikat. O sebeple itikadî meseleleri enine boyuna irdeler bu bölümde. Fırka-i Naciye'yi anlatır bir soluk. İtikattan bahsolunur da amelden söz edilmez mi? Namaz, oruç, hac, zekât gibi ibadetler de bu bâbın mevzusudur. Büyük ve küçük günahlar, ilmin ve ulemanın fazileti, Kur'ân-ı Kerîm'den hikmetler, sabır ve rıza, şükür ve sadaka, cihad ve gayret, tasavvuf yolunun merhaleleri, kalbin halleri, emr-i bi'l-maruf nehy-i ani'l-münker de dördüncü bâbın fasıllarında yer alır. Ahmed Bican bu bâbda, imanî ve itikadî pek çok meseleyi etraflıca ele aldıktan sonra kıyamet alâmetlerini ve mahşeri anlatır. İnsanı derinden sarsan ve öz muhasebe yapmasını sağlayan çok güçlü bir bölümdür dördüncü bâb. Beşinci bâb, cennetten ve cemâl-i ilâhîden bahseder. Cennet ehlinin halleri, hulefâ-yi râșidin hazaratının makamları, vildanlar ve gılmanlar, şehidlerin mertebeleri anlatılır bu son bölümde. Hâtime Tüm bâblar bitince esere bir de "Hâtime" koyar Yazıcızade Ahmed Efendi. Son söz olarak değerlendirebileceğimiz bu bölümde Cenaba Allah'a şükreder müellif. Ardından Enváru'l Âşıkîn'i niçin yazdığını anlatır. Kitabın, Hicri 855 yılında Gelibolu'da tamamlandığını söyler. Gaziler yatağı Gelibolu’nun güzel halkı için dua ister. Söz demini aldığında ise şöyle der: "Hem bu kitap hem de kardeşimin Muhammediye'si Megâribü'z-Zamân adlı eserden çıkmıştır. Eğer dürr-i meknûn ister isen Envâru'l Aşıkîn'i mütalaa eyle, ecr-i gayri memnûn ister isen Muhammediyye'yi mütalaa eyle. Elhamdülillah ki biz iki karındaş bu iki kitabı cem' eyledik. Anınçün biz bu yolda zahmetler çektik. Tâ ki erváh-i uşşâk is bu kitaplarla müşerref olup Yazıcıoğullarına rahmet olsun deyüp hayr ile yâd ideler." Hakk'ın yüce yazgısı, Mehmedlerden birini Fatih olsun deyû yetiştirirken Gelibolu'da iki aziz kardeşe birer kitap yazdırmış. Birinden Muhammediye, diğerinden Envâru'l-Aşıkin sadır olmuş. Şimdi bize onları hasretle ve hayr ile yâd etmek düşmez m'ola? İki kalem, iki kelam, iki âşık... İki Yazıcızade Bican... II
·
38 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.