Gönderi

Şaraba katılan bir damla suyun dağılıp şarabın rengini ve akkor haline getirilmiş demirin özgün biçimini yitirip erimiş ateşe dönüşmesi gibi, güneş ışığıyla doyurulmuş havanın baştan başa görkeme, aydınlığa dönüşmesi; öyle ki artık ışıklandırılmış değil, ışığın kendisi olması gibi, yumuşak bir sıvılaşma içinde ölmüş gibi duyumsuyordum kendimi; ancak ilahinin sözcüklerini mırıldanacak gücüm kalmıştı: "Bak, göğsüm, ağzı kapatılmış taze şarap gibi yeni şişeleri patlatıyor." Ve birden parlak bir ışık, ışığın içinde de parıltılı, yumuşak bir ateşle yalımlanan safran renginde bir biçim gördüm; o görkemli ışık parıltılı ateşin içine yayıldı; parıltılı ateş de o ışıltılı biçimin içine yayıldı. (Okuyucudan, meraklılara SORU: Sizce yazar burada neyi ya da hangi halini betimlemiştir?)
Sayfa 349 - canKitabı okudu
·
3 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.