🗣Sevgiye saygısı olan biriydi o. Sevmenin güzel bir duygu olduğunu yüreğinden hisseden biriydi. Ama gurursuz değildi. Onu istemeyen bir erkeğin peşinden koşacak kadar gurursuz olduğunu asla düşünmüyordu. Üstelik bu adam evliyse değil onun peşinden koşmak başka bir kadınla evli olan adamın hayalini bir kurmaya kendine yakıştırmazdı.
Azra ve Talha mardine yerleştikleri zaman birbirlerinden hiçbir zaman ayrı kalmayacakları düşünüyorlardı. Ama kaderin onları bilmedikleri bir oyunu vardı. Azra’nın kaçırılması, Talha’nın sevdiği kadınu bulamaması ve her gün geçen cehennem hayatı..
Sanki tüm dertler üst üste gelmek için birbirlerine yemin etmişlerdi. Canı kanı bildiğin ablasının yaşadıkları, yeni ameliyat olan babasının hastalığı derken kader artık onların yüzüne gülmeye karar veriyor ve Umut’ları yeşeriyor..
Ah Melek Kaş, siz nasıl bir seri yazdınız öyle inanamıyorum. Okurken resmen Azra ve Talha ile bir bütün oluyorsunuz. Hayatlarının içinde yer alıyorsunuz. Hele o Azra’nın gördüğü rüya.. Onu hayata bağlayan bir umut... Çektiklerini onunla beraber bende yaşadım nerdeyse..
Tek diyeceğim şu ki okumadıysanız hemen okuyun. Ama mutlaka iki kitabı da beraber alıp okumaya başlayın çünkü ilk kitabı bitirir bitirmez hemen ikiyi okumaya başlıyorsunuz