“Umut; hiç bitmeyen bahar mevsimidir, içinde kar da yağar, fırtınada kopar. Ancak çiçekler açmaya hep devam eder…” demiş, Mevlânâ.
Umudunuzun çiçekler açması dileğiyle
İlk kitap öyle bir yerde, öyle bir acı olaylarla bitmişti ki hemen ikinciye başladım. Artık evli ve Talha'nın görev yaptığı Mardin'de yaşamakta olan çiftin huzurlarına gölge düşmüş, Talha'ya düşman kişilerce Azra Suriye'ye kaçırılmıştır.
Giz Umut, her arayıştan eli boş dönen, aylarca karısına ulaşamayan, ona dair bir iz bulamayan Talha'nın çaresizliğini, Azra'nınsa onu kaçıranlar tarafından gördüğü psikolojik şiddeti ve tam da öleceğini düşündüğü anda içini saran umuduna sıkı sıkı sarılışını, nihayet aylar sonra bulunan Azra'nın psikolojik çöküntüsünü ve ailesinin sevdiklerinin bu duruma kahroluşunu anlatıyor.
Yazarın, birçok toplumsal konuyu kurgularında alt tema olarak okuyucuya sunması ve farkındalık oluşturmayı amaçlamasından mütevellit tarzını ve kalemini ben çok seviyorum. Aile bağları, dostluk ilişkileri, asker, aşk, umut ve toplumsal temalarla harmanlanan kurgu, hissettirdiği duygu mozaği ile eminim sizleri de etkisi altına alacak, sayfaların nasıl akıp gittiğini anlamayacaksınız.