Ernest Hemingway'ın baş yapıtı...
İspanya iç savaşı sırasında Cumhuriyetçiler safında yer alan Robert Jordan'a bir köprüyü havaya uçurma görevi veriliyor. Bu görevi ise dağdaki direnişçi gerillalar ile yapması gerekiyor.
Ve olaylar Robert Jordan'ın gerillaların yaşadığı dağlara gelmesiyle başlar...
Hemingway İspanya iç savaşı sırasında savaş muhabirliği yaptığı yıllardan esinlenerek bu kitabı yazmıştır.
Savaşın yıkıcılığı, insanları ne hale soktuğuna müthiş bir şekilde değinmiş. Ayrıca savaş sırasında bile sevginin gücünden hiçbir şey kaybetmediğine...
Bir tarafta yıkıcı bir güç olan savaş ve diğer tarafta ise iyileştirici gücü olan sevgi..
Hemingway'ın bir röportajını okumuştum. Aşık olduğum zamanlarda kitaplarımı yazarım demişti. Robert Jordan karakterinin Hemingway'a benzer yönleri var ve Maria ile Robert Jordan arasındaki aşkta Hemingway'ın o sırada aşık olduğu bir kadın sayesinde doğmuş olabilir.
Sade dil kullanılmış. Bu sade dil ne ihtişamlı!
Olayların aktarılış biçmi, betimlemeler, karakter tahlilleri muhteşem!
Savaşa bir isyan aslında bu roman. Sevgi varken savaşın ne kadar ahmakça olduğunu gözler önüne seriyor.
Ve öldürmeyi sevmeyen insanların mecburen öldürmek zorunda kalmalarının dramı...
Bu romana sıkıcı diyen insanların olduğuna fark ettim. Elbette ki kişinin kendi görüşü, saygı duymak gerekir, fakat bu insanların da genç kız edebiyatı okuyan cinsten olduğunu da unutmamak gerekiyor.
Bu muhteşem romanı okuyun, okutun.
Tavsiye ederim.