Bazı kitaplar öyle hızlı akar ki bitmesin istersin. Hayvan Çiftliği öyle hissettiğim kitaplardandı. Kuşkusuz Orwell'ın en sevdiğim romanı 1984 ama o kitabın sayfaları bile böylesine akmamıştı.
Bu kitapları akıcılık yönünden yorumlamak da doğru değil aslında, verdikleri mesajlar kitapla ilgili diğer her şeyin önüne geçiyor ama yine de bir kitabın okunmasında önde gelen faktörlerden biri akıcılık.
Hayvan Çiftliği basit anlatımlı ama anlamlandırma, derin manaya inme sürecinde yorucu bir o kadar da keyif verici bir eser. Bir çiftlikten yola çıkılarak bir dönem dünyanın belirli yerlerinin dünyaya ve kendi halkına bakış açısını yansıtması ve bu yansıtmanın hayvanlar üzerinden yapılması bakımından önemli bir yere sahip.
Daha da belirgin ifade etmek gerekirse eser sosyalizmin bir eleştirisi niteliğinde. Her şey "özgürlük" odaklı olarak planlanıyor ama hiçbir şey planlandığı gibi gitmiyor. Bir dönem ancak bu kadar güzel özetlenebilir, bir fabla ancak bu kadar çok şey sığabilirdi.